Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Bir yerde bir sorun doğru teşhis edilemiyorsa, doğru çözüme de ulaşılamaz ve sorun çözülemez.
Reklam
530 syf.
9/10 puan verdi
İlk bölümünde genel anlatım ve tanımlama ile Anksiyete bozuklukları hakkında detaylı ve doğru bilgi vererek, ister okuyucu doktor olsun ister hasta, bilişsel teşhisin doğru yapılması noktasında önemli detaylar sunmakta. İkinci bölümde ise (benim de en sevdiğim bölüm oldu) uygulama ve metot teknikleri sunarak adım adım neler yapılması gerektiği hakkında yol gösteren bir içeriğe sahip. Kitabın ingilizce versiyonuyla tanışma serüvenim biraz ilginç oldu. Önce kitabın ikinci bölümünün yasaklandığını öğrendim ve sadece ilk bölümüyle yayınlanmış hali geçti elime. İkinci bölümünün de yayınladığı sonraki basımlarına bakarak aldım kitabı. İyi ki de öyle olmuş, çok değerli bir bölümü es geçebilirdim. Zaten türkçe basımında da tamamı dahil edilmiş durumda. Yazar, olaylarla değil olaylar hakkında bireyin ne düşündüğü, ne gördüğü, ne algıladığı ve nasıl yansıttığına odaklanarak sorunun kaynağı olana yoğun bir eleştiri ve teşhis getiriyor. Çünkü insan anda kalmayı pek de beceremeyen bir canlı. Düşünceleri onu geçmiş ile gelecek arasında savururken kaybettiği yaşamını tekrar hatırlaması, çaresizlik ve belirsizlikle bezeli geçmiş ile gelecek hakkındaki düşünceleri bireyi kaygılanmaya ve bu yolla rahatsızlanmaya kadar götürdüğünden farkındalık kazanmak adına hazırlanmış bir el kitabı gibi. Bunun yanında Anksiyeteye neden olan ve olabilecek olan her konu başlığına kitapta denk gelmeniz mümkün. Tabi çözümüne de... Ayrıca tedavi gören endişeli kişiler için oldukça yararlı olabilecek, yaşadıkları sorunu ve kendilerini ifade etmekte oldukça yarar sağlayabilecek bir kitap.
Anksiyete Bozuklukları ve Fobiler
Anksiyete Bozuklukları ve FobilerAaron T. Beck · Litera Yayınevi · 201156 okunma
“Selefiniz Leopold Leopoldoviç hakkında bir şeyler dinlemek ister misiniz?” diye sordu sağlık memuru ve Anna Nikolayevna’ya kibarca bir sigara uzattı, sonra kendisi de bir tane yaktı. “Harikulade bir doktordu!” dedi Pelageya İvanovna heyecanla parlayan gözleriyle tatlı tatlı yanan ateşe bakarken. Sahte taşlarla süslü bayramlık tarağı siyah
Bunların Arline'n Richard'la yakınlaşma usulleri olup olmadığını hiç bilemeyeceğiz, ama Richard in onun için bir genç adam olduğuna karar verdiği açıktı ve Richard da ona yanıktı. Joan daha sonraları, Richard on yedi yaşında MIT'ye girdiğinde ailenin geri kalanının onların günün birinde evleneceklerinden emin olduğunu öne sürmüştü.
Mutluluk Hastalığı
Mutluluğun psikiyatrik bir bozukluk olarak sınıflandırılmasını öneriyoruz. Teşhis el kitaplarında yeni bir isim altında yer almasını doğru buluyoruz: Majör duygulanım bozukluğu, keyifli tip.
Sayfa 67 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kur'ân, Kıyam kitabıdır!
Kur’ân, Allah yolunda Ayakta duranların oturanlardan üstün olduğunu söyler. Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. (4 Nisa 95) Kur’ân, Hz. Süleyman peygamberin ayakta, hayırlı bir
174 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İşte Yol Budur
Kitaba göre; Varlığından dolayı şikâyetçi olduğumuz anormal davranışın nedenlerini teşhis etmek ve bu davranışı, Allah'ın sevdiği ve razı olduğu bir davranışla değiştirmek istediğimizde, araştırmanın şu üç merkezi içermesi gerekmektedir: 1. Merkez: İnsanın AKLINA, bağlı davranışlar 2. Merkez: İnsanın KALBİNE bağlı olan şeyler 3. Merkez: temel engeli oluşturan ve NEFSE bağlı olan durumdur. Bu fikre göre ideal inançlı karakterimizi oluşturmak için Sünnet'e ve Kur'an'a ağırlık vermeliyiz. Artık Sünnet'e ulaşamayan, bilmeyen, öğrenmesi zor bir durum söz konusu değil diye düşünüyorum fakat Kur'an için sırf okumak yetmez anlamak farz o yüzden doğru şekilde okumak da bize şart. Bunun için de Kur'an'dan daha fazla feyiz almak gerekir;Kur'ân'ı hakkıyla okumak, okuyuşa dilin, aklın ve kalbin ortak olmasıdır. Dilin okuyuştaki nasibi, harfleri tertil üzere doğru şekilde okumak; AKLIN nasibi, anlamları yorumlamak; KALBİN nasibi ise, söylenenlerden nasihat almak, etkilenmek ve boyun eğmektir. Dolayısıyla dil tertil üzere okur, akıl tercüme eder ve kalp ibret alır. " Sözün Özü Şüphesiz Kur'ân, aklı yeniden oluşturur ve akılda doğru inancı inşa eder. Bunun ardından kişinin düşüncelerini ve ilgillerini değiştirerek, onun fiillerini kendiliğinden değiştirir.
Nefislerimizi Nasıl Değiştirebiliriz?
Nefislerimizi Nasıl Değiştirebiliriz?Mecdi El-Hilali · Beka Yayınları · 2023333 okunma
…Bu sırada demokrasinin ruhundan bir rezalet şeklinde ortaya çıkan bir olay görülür. Bu olay, sözde amir durumunda olanların bir kısmında teşhis edilen korkaklık ve yüreksizliktir. Bu kişiler için önemli bir karar alma statüsünde bulunduklarında çoğunluğun himayesi altına girmeleri ne büyük şanstır. Siyaset fukaraları, bütün kararlarından önce çoğunluğun onayını dilenirler ve böylece kendileri için gereken "suç ortaklarını" bularak her türlü sorumluluktan ellerini ovuşturarak sıyrılırlar. Doğru adam, karakter sahibi, namuslu adam bu tip siyaset yöntemlerine karşı düşmanlık ve nefret beslemekten başka bir şey yapmaz. Bu yöntemler bütün adi karakterleri kendine çeker. Attığı her adımın doğuracağı sorumluluğu kabul etmekten çekinen ve daima kendisini her konuda masum kılmaya çalışan bir kişi, bir sefil ve bir alçaktan farksız değildir. Bir milleti yönetecek kurum böyle kişilerden oluşursa, kısa zamanda vahim sonuçlar ortaya çıkar. Artık sağlam hareket etmek diye bir şey yoktur. Aksine, bir karara varmak için bir güç harcamaktansa hakaretlere maruz kalmak tercih edilir. Eğer hızlı bir karar almak gerekiyorsa kişi, karakterini ortaya koyup bu işe önder olmaz. …Çoğunluk hiçbir zaman bir kişinin yerine geçemez. Çoğunluk, ahmakları olduğu kadar alçakları da temsil eder.
392 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
(arkakapakyazısı) “Onlar bir seri katili hapishaneye gönderdiklerinde on bir yaşındalardı. Kahramandılar... Ama yalancıydılar. Chester kasabasında üç yakın arkadaş; Naomi, Olivia ve Cassidy yaz boyunca ormanda dolaşıp Tanrıça Oyunu adını verdikleri ritüellerin peşinden gider. Ama yaz, içlerinden biri saldırıya uğrayıp on yedi yerinden
Ormandaki Sır
Ormandaki SırKate Alice Marshall · Nemesis Kitap · 020 okunma
Reklam
Çok kaygılı olup, her şeyi abartmak kadar, yokmuş gibi davranmak da doğru değildir. Tedavi, var olan durumu gerçek boyutlarıyla kabullenmekle başlar. İnkar ettiğimiz bir sorun karşısında yardım almayı da reddederiz. Erken teşhis tıpda olduğu kadar, psikolojik sorunlarda da tedavi sürecini kolaylaştırır.
Velayet-i Fakih (Fakih’in velayeti veya yönetimi) ilkesi İran İslam Cumhuriyetinin temelini teşkil eden kuruma ve kurumun başında bulunan Veliy-i Fakih’e işaret eden bir kavramdır. Fakihlerin yönetimi teorisi, esas olarak Şii İslam anlayışı ile Sünni İslam anlayışı arasındaki temel farktan ve Şiiliğin Sünnilikten ayrıldığı noktadan mülhem ortaya
Sayfa 52 - Velayet-i Fakih: Makam-ı Muazzam-ı Rehberi (Büyük Önderlik Makamı)Kitabı okudu
Hayatınızdaki önemli insanlar genellikle, şaşırtıcı bir davranış için alternatif açıklama olduğu konusunda hiçbir fikre sahip değildir. Görüşleri o kadar uzun süreli ve köklüdür ki kendinize bakmanız için (eğer varsa) başka bir mercek (yani, doğru bir teşhis!) sunulduğunda, öz görüşünüzü değiştirmeye karşı dirençli olabilirsiniz. O noktada teşhisin ya da açıklamanın "sadece bir bahane" olduğunu düşünebilirsiniz.
Çok kaygılı olup, her şeyi abartmak kadar, yokmuş gibi davranmak da doğru değildir. Tedavi, var olan durumu gerçek boyutlarıyla kabullenmekle başlar. İnkar ettiğimiz bir sorun karşısında yardım almayı da reddederiz. Erken teşhis tıpda olduğu kadar, psikolojik sorunlarda da tedavi sürecini kolaylaştırır.
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
1.472 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.