Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden mahrum edeceğim. Onlar, bütün mûcizeleri görseler de iman etmezler; doğruluk yolunu görseler onu izlemezler. Fakat eğrilik yolunu görürlerse hemen ona saparlar." Bu durum, onların âyetlerimizi yalan saymalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir. Araf, 146
Kemal
İyi ve kötü her sıfat bir zata nisbetle Kemal bulur Doğruluk okta hoştur eğrilik ise kılıçta
Reklam
Sanki
Sanki uzun mesafeler boyunca yürümüş gibi yorgunuz ama geldiğimiz hiç bir yer yok. Sanki her şeyi çok seviyormuş gibi yapıyoruz ama dünyamız kaskatı, içinde neredeyse hiç sevgi yok. Sanki her düğümün çözümünü biliyormuş gibi konuşuyoruz ama her yaptığımızla, her söylediğimizle düğümler daha da çözülemez hale geliyor. Milyon tane kitap deviriyoruz görünüşte ama o kitaplardan hayata yayılan hiçbir bilgelik yok. Herkes ne kadar doğruluk timsali olduğunu ispat etmenin derdinde, iyi de hayatın fotoğrafına bu kadar eğrilik nereden karışıyor? Sanki aynı derdin dertlisi, aynı yolun yolcusu kocaman kalabalıklarmışız gibi konuşuyoruz; bir küçük kıvılcım yetiyor oysa aramızda koca koca yangınlar çıkartmaya. Aramızdan biri bir diğerine “Yalnız değilsin!” dediğinde, hepimizi üşüten bir yalnızlık rüzgarı esmiyor mu her yanımızda.
Gökhan Özcan
Gökhan Özcan
Sanki uzun mesafeler boyunca yürümüş gibi yorgunuz ama geldiğimiz hiçbir yer yok. Sanki her şeyi çok seviyormuş gibi yapıyoruz ama dünyamız kaskatı, içinde nerdeyse hiç sevgi yok. Sanki her düğümün çözümünü biliyormuş gibi konuşuyoruz ama her yaptığımızla, her söylediğimizle düğümler daha da çözülmez hale geliyor. Milyon tane kitap deviriyoruz görünüşte ama o kitaplardan hayata yayılan hiçbir bilgelik yok. Herkes ne kadar doğruluk timsali olduğunu ispat etmenin derdinde. İyi de hayatın fotoğrafına bu kadar eğrilik nereden karışıyor ? Sanki aynı derdin dertlisi, aynı yolun yolcusu kocaman kalabalıklarmışız gibi konuşuyoruz ; bir küçük kıvılcım yetiyor oysa aramızda koca koca yangınlar çıkartmaya. Aramızdan biri bir diğerine "Yalnız değilsin !" dediğinde hepimizi üşüten bir yalnızlık rüzgarı esmiyor mu her yanımızda?
Dilediğini dosdoğru yola ileten Allah, bu cümleden olmak üzere müslümanları da “vasat bir ümmet” yapmıştır. “Sırât-ı müstakîm”in, “her türlü eğrilik, aşırılık ve sapıklıktan uzak, dosdoğru, adaletli, ölçülü, ılımlı ve dengeli bir yol, bir inanç ve yaşama biçimi” anlamına geldiği ifade edilmişti. Vasat ümmet de aynı şekilde “ifrat ve tefritlerden korunarak inancında, ahlâkında, her türlü tutum ve davranışlarında doğruluk, dürüstlük ve adalet çizgisinde kalmayı başaran dengeli, sağduyulu, ölçülü, insaflı ve uyumlu nesil, toplum” anlamına gelir. Buradaki “vasat” kelimesi, “hem maddî ve bedensel tutkulara kapılmaktan, zevk ve sefahate dalmaktan hem de bedensel ve dünyevî ihtiyaçları büsbütün reddederek bir tür ruhbanlık hayatına kendini kaptırmaktan korunan” şeklinde de açıklanmıştır.
Dilediğini dosdoğru yola ileten Allah, bu cümleden müslümanları da “vasat bir ümmet” yapmıştır. “Sırât-ı müstakîm”in, “her türlü eğrilik, aşırılık ve sapıklıktan uzak, dosdoğru, adaletli, ölçülü, ılımlı ve dengeli bir yol, bir inanç ve yaşama biçimi” anlamına geldiği ifade edilmişti. Vasat ümmet de aynı şekilde “ifrat ve tefritlerden korunarak
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.