AYNI TARİHÎ YANLIŞLIĞA DÜŞÜYORUZ Büyük Türk müverrihlerinden biri, bugün darülfünunda Türk tarihi profesörü olan Başkurdistanlı Zeki Velidi Bey, Mısır’da bastırdığı Türk tarihine ait bir kitabında büyük harbin neticesinin garp cephesinde değil Çanakkale’de hallolunduğunu söyledikten sonra, artık bununla Türkler’in dört asırdır devam eden
Hayatı sorgulamak, ona anlam katar ve diğer canlılardan farkımızı ortaya çıkarır. Bilim, çağdaş yöntemlerden en önemlisidir. Bilimsel metodolojiye göre doğruya götüren dört yol vardır. Birincisi; pozitif bilim, deney ve gözlem yöntemidir. Ampirik yaklaşımla gerçekler ortaya çıkarılır. Ateşin yakması, arsenik'in zehirlemesi gibi. İkincisi, akıl yürütme yöntemidir. "Doğru", tümevarım ve tümdengelim gibi mantıksal düşünme yöntemi ile bulunur. Ateşi görmezsiniz ama belirtileri görürsünüz. Dağın arkasındaki ateşi akıl gözünüzle görmüş olursunuz. Üçüncü yol, sezgilerdir. Yaratıcı düşüncede denilen yol bu yoldur. Hayal kurulur, amaç belirlenir, zihinsel geviş getirme esnasında kuluçka dönemine yatılır. Ardından birdenbire doğum olur. Newton, Mimar Sinan, Arşimet, Mozart gibi bilim ve sanat adamları sembolik ve sanatsal düşünceye bu yöntemle ulaştılar. Yoğun konsantrasyon gerektiren bu özellik, özel kişilerde daha iyi sonuç verir. Dördüncü yol ise, inançlar ve semavi öğretilerdir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
AYNI TARİHÎ YANLIŞLIĞA DÜŞÜYORUZ Büyük Türk müverrihlerinden biri, bugün darülfünunda Türk tarihi profesörü olan Başkurdistanlı Zeki Velidi Bey, Mısır’da bastırdığı Türk tarihine ait bir kitabında büyük harbin neticesinin garp cephesinde değil Çanakkale’de hallolunduğunu söyledikten sonra, artık bununla Türkler’in dört asırdır devam eden
Thomas More - Shakespeare
Sir Thomas More, yargıç olarak en büyük yararlığı, “Kötü Mayıs Günü” diye anılan bir kargaşalık sırasında gösterdi. 1517 yılında, İngilizlerin geleneksel bayramlarından olan bir Mayıs günü, Londra’nın yoksul halkı, çektikleri sıkıntılara dayanamayıp, korkunç bir öfkeyle ayaklandılar. Bu ayaklanmanın, elden geldiği kadar az kan dökülerek
UTOPİA - Kaynak Yayınları *Mina Urgan’ın incelemesiyleKitabı okudu
Ayran
Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu. İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp boğuluyordu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan,