Teslimiyet insanın, tüm dünya karşısında ve öz faaliyetlerinin neticeleri karşısında takındığı bir iç tutumdur. Allah'ın iradesine teslimiyet, insan iradesine teslim olmamak demektir. Allah'a itaat etmek, insana itaat etmeyi bertaraf eder. Bu, insan ile Tanrı arasında, dolayısıyla insan ile insan arasında yeni bir ilişkidir.
Birkaç aslanın arasına giren kişi yok olmuş sayılır. Ancak bu her şeyiyle mantıklı yasa, aslan terbiyecisi için geçerli değildir. Tarih, küçük ama kararlı, cesur ve akıllı insan gruplarının nasıl silinmez izler bıraktıkları ve olayların gidişatını değiştirdiklerini anlatan kesintisiz bir hikayedir.
Reklam
Onlar toplumdan kaçarak mağarada inzivaya çekilmez, bedenlerini ihmal etmez, kendilerini düşmanlarının insafına veya insafsızlığına teslim etmezler, "Allah'ın helal kıldığı güzel ve temiz şeyler"den kaçınmazlar (Kur'an, 5/90). Yalnızca iç özgürlükle yetinmezler (çünkü Allah'a inanan herkes iç dünyasında özgürdür); onlar fiziksel olarak da özgür olmayı isterler ve köle olmayı reddederler. Dünyadaki hayatın yegâne hayat olmadığına inanırlar fakat onu reddetmeyi ve kaybetmeyi istemezler. Kur'an yeryüzünün gerçek çocuklarına hitap eder. Onlar "yeryüzünde huzur ve neşe içinde dolaşır, zulmetmeden Allah'ın nimetlerini ararlar".
"İki şeyden nefret ediyorum: cahil dindardan ve imansız âlimden."
İnsanın ruhî tarafını tanımazsanız, insanların eşitliğinin dayandığı yegâne esası kaybedersiniz.
Seçme kabiliyeti, neticesi ne olursa olsun, kâinatta mümkün olan varoluşun en yüksek şeklidir.
Reklam
İnsan ya iyidir ya kötüdür fakat hiçbir zaman masum değildir.
İnsan toplumu medenileşmiş bir sürüdür; uygarlık ise insanî ayılma, tabiatı fethetme, biyolojik hayat için, ruh yerine, duyularla yaşama hissinin üstünlük kazanmasıdır.
Hayatı kavramak ve anlamak için tek yol hayret ve hayranlık olsa gerek.
Bütün mucizeler tabiî ve bütün tabiat mucizevîdir. (Gazali)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.