doğa şahin

doğa şahin
@doiashnn
7 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Vahşilik bu muydu acaba? Ölümünün uyandırdığı acının ötesine geçen, her şeye sevecenlikle kucak açan bir aşk tatmak mıydı? Onu sevdim diye nelere katlanacağım Tanrım? Şimdi de bunun ödülünü istiyordu: canlı bir gövdede yaşayan sevginin cesetle birlikte gömülmesini.
Sayfa 63
Reklam
Ne var ki gitmek, kalmak, bir şey yapmak gibi güdüleri ölmüştü sanki. Düş, yerli yerindeydi, ama ona dokunamıyordu artık. İstencinin işler yanı kalmamıştı. Artık hiç bir şeyin anlamı yoktu. “Nereye gideceğimi bilemiyorum” dedi kıza sesi bir fısıltıydı.
Sayfa 70
Uzun boylu yaşamayacaktı. Şimdiden ölüyordu ve içinde barındırdığı hayatlar da kendi hayatı kadar önemsizdi. Her şey yitecekti.
Sayfa 75

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir mezara gömüp aşka da acıya da son vermeyi dilemişti; ama boşunaydı çabası, o zaman yenildiğini anlamış, kaçmıştı, şimdi de bütün tökezleyişlerinin, düşüşlerinin izlerini taşıyan, umudunun ve çaresizliğinin yığıntısı olan bu çölde birlikte yol alıyorlardı.
Sayfa 89
Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım, mürekkeple yazmışlar: oysa ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.
Sayfa 598
Reklam
İnsan hedefe ulaşmaktan, inşa ettiği yapıyı tamamlamaktan korktuğu için yıkmayı, parçalamayı seviyor olmasın? Belki de inşa ettiği o yapıyı uzaktan seyretmeyi seviyordur kim bilir, içinde yaşamayı değil ve bu yüzden sonunda yapıyı karıncalar, koyunlar gibi animaux domestiques’e bırakır.
Sayfa 35 - venedik yayınları
sırf kendi istekleri olsun diye diretmek nankörlüğünde bulunur. Şayet bunlara gücü yetmezse, kendi kafasında bir kaos yaratarak acı duymaya başlar ve bu şekilde diretmeye devam eder.
Sayfa 32 - venedik yayınları
Mantık kurallarına sadık kalarak düşününce, böyle bir sonuca ulaşabilir. Fakat insanlar sistemlere, bazı soyut kavramlara o denli bağlıdırlar ki sadece mantıklarını haklı çıkarmak için gerçekleri göz göre göre değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razıdırlar. Bu, çok açık bir misal olduğu için onu ele aldım.
Sayfa 26 - venedik yayınları
Zargana her şeyi seyretti. üzüntüyü gördü. hatta kadın yanından geçerken üzüntüye dokundu. hayran kaldı. saydam gözyaşlarına, kırışan yüze, abartılı hareketlere, gerçeği kabullenmemek için yapılan bedensel mücadeleye hayran kaldı. derinden üzülen bir insan, gördüğü en büyük gösteriydi. sevinen birini seyretmekten daha zevkliydi bu, çünkü gerçekle arasında bir sorun olmadığı için insanın kendini o denli zorlaması gerekmiyordu. mutsuzlar, büyük şoklar yaşayanlar, kanser olduğunu öğrenenler, çocukları ölenler çok daha iyi bir performans gösteriyorlardı gerçeğe alışabilmek için. profesyonel aktörler gibi çevrelerindekileri de inandırmak için uğraşıyorlardı. tabiî, son olarak da, mutsuzluk mutluluktan daha çok ses çıkarıyordu.
"Ruhu kanser oldu çoktan ama ölemiyor."
Sayfa 23 - can yayınları
Reklam
insan ağaca benzer. Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse,o kadar kök salar yere, aşağılara,karanlığa, derinlere kötülüğe.
En masum insan bile gücü ele geçirdiğinde kişiliği değişip sadistleşebilir.
Ele geçirmeye çalışırsan muhakkak yitirirsin o'nu. Çünkü bırakmaktır kalmasını sağlayan.
Senin bana yaptıkların korkunçtu ama benim kendime yaptıklarım daha da korkunçtu.
Acılarım sayesinde çok güçlendim, öyle ağlayıp durmuyorum; üzüntüm çok, ağlama isteğim de kocaman ama artık bunları düşünmeyeceğim, elimden geldiğince neşeli bir hayat sürmeye karar verdim.
Sayfa 28
Bizim dünyamız gösteriş üzerine kurulmuştur. insanlar kendilerini üfürükle şişirirler ve ancak balonlar gibi sürekli hoplatılırlarsa yukarda durabilirler.
Sayfa 13
Reklam
Kıyı
sana hiç anlatmadım köprülerin altında köpüren sularımız, çağlayan be kıyısına kıymayan sularımız öyle hiç akmadık, hiç bulanmadık aynı yataklarda ben mesela susarak, kendi suyuma karışarak
Sayfa 13 - A5 şiir
"Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen, beni anladın. Anladığın hâlde canımı yaktın."
Sayfa 26 - siyah beyaz yayınları