Merhabalaarrr. Varlıklı bir ailenin eğitimli kızı Ayten yanlış bir evlilik sonucu iki ay içinde eşinden ayrılarak evine geri döner. Günlerini ablası ve yeğenleriyle birlikte geçirirken içindeki sevgi boşluğunu dolduracak biri ile karşılaşır. Onun peşinden İstanbul'dan Trabzon'a gidip zor şartlarda bir hayat düzeni kurmaya çalışır. Ta ki uğruna şehir değiştirdiği adamın onu aldattığını görene dek. Aniden İstanbul'a döner ve orada doktor Macit ile tanışıp başka bir hikayeye atılır ama yine de mutluluğu bulamaz. Kurgusu, dili ve akıcılığı ile kendisini öyle okutturuyor ki kitap. Ayten'in yaptığı yanlış seçimlere kızarken kitabı bitiriyorsunuz. Sürekli elime aldığım ama bir türlü başlayamadığım devam kitabı da var. Ben başta karakterin adını Serap sandım ama Aytenmiş. Neden Kızıl Serap dendiğini de sonlara doğru anlıyorsunuz. Ayten'e bolca kızarak ama elimden bırakmadan iki günde bitirdiğim bir eserdi. Türk klasiği severlere tavsiye ederim.
Kızıl SerapBurhan Cahit Morkaya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023163 okunma
Üsküdar da Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin türbesi yakınında küçük şirin maneviyat dolu bir dükkan, bana hocam Rahmetli Doktor Emin Acar Efendinin muayenehanesini anımsattı. Bizlere İstanbul'u değil İslambol'u anlatıyor. Suni gündemi değil sufi gündemi aktarıyor. Böyle maneviyat dolu dükkanlara bu zamanda büyük ihtiyaç var.
Üsküdar'da bulunan Üsküdarın manevi hamisi Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin duası ile bitirelim:
Hüdayi Hazretleri’nin sevenlerine duâsı:
“Yâ Rabbî! Kıyâmete kadar bizim yolumuzda bulunanlar, bizi sevenler ve ömründe bir kere türbemize gelip rûhumuza Fâtiha okuyanlar bizimdir… Bize mensub olanlar, denizde boğulmasınlar; âhir ömürlerinde fakirlik görmesinler; îmanlarını kurtarmadıkça ölmesinler; öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve de ölümleri denizde boğularak olmasın!..”
"Dünyada en başarılı doktorlar şunlardır: Doktor diyet, Doktor sükûnet, Doktor neşe. Sükûnet ve neşe içinde yenen az bir yemek tartışmasız en faydalı ilaçtır."
•|| Jonathan Swift
Merhaba herkese gerek baskısıyla gerek içeriği ile çok beğendiğim Bir kitapla geldim sizlere. İstanbuldayız milli mücadele zamanlarının hemen öncesi. Theo bizansta yaşamış ve bir lanetle gelinciğe dönüşerek ölümsüzleşmiş. doğaüstü işleri halletmek için etrafı dinliyor. İnsanların konuştuklarından kendine iş buluyor. Türkiye'ye sığınan bir rus
Sevdiğin bir bedeni izlemek, onun perişan halde, acılar içinde kanadığını görmek ve bir güçlenen bir sönen, insanın parmakları arasından akıp giden bir nabzı hissetmek... Doktor olmak ve hiçbir şey bilmemek, hiç, hiç, hiçbir şey...