"İstanbul birçok mühtedinin kol gezdiği bir ticaret ve diplomasi merkezidir, Akdeniz'in dört bir yanından sayısız milletten insan çeşitli vasıflarla Osmanlı payitahtında bulunmaktadır."
Dikkat edin! İnsanda bir et parçası vardır. O iyi olunca, bütün duygular güzelleşir. O bozulursa bütün duygular iyiliğini kaybeder. İşte o et parçası kalptir.
Üsküdar da Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin türbesi yakınında küçük şirin maneviyat dolu bir dükkan, bana hocam Rahmetli Doktor Emin Acar Efendinin muayenehanesini anımsattı. Bizlere İstanbul'u değil İslambol'u anlatıyor. Suni gündemi değil sufi gündemi aktarıyor. Böyle maneviyat dolu dükkanlara bu zamanda büyük ihtiyaç var.
Üsküdar'da bulunan Üsküdarın manevi hamisi Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin duası ile bitirelim:
Hüdayi Hazretleri’nin sevenlerine duâsı:
“Yâ Rabbî! Kıyâmete kadar bizim yolumuzda bulunanlar, bizi sevenler ve ömründe bir kere türbemize gelip rûhumuza Fâtiha okuyanlar bizimdir… Bize mensub olanlar, denizde boğulmasınlar; âhir ömürlerinde fakirlik görmesinler; îmanlarını kurtarmadıkça ölmesinler; öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve de ölümleri denizde boğularak olmasın!..”
"Gözü pencereden mahallenin arkasındaki denize gitti. Kımıltısız mavi deniz çarşaf gibi uzanıyor, içi sanki kan dolu kocaman bir küreyi hatırlatan güneş denizin ta ötelerinden ağır ağır yükseliyordu."
Kol kola Taksim'e yürüdüler. Büyük afişler, çeşitli reklam lambalarıyla sinemalar, tellerde mavi şimşekler çaktırarak gelip geçen insan yüklü tramvaylar, taksiler, gene taksiler, sonra insanlar, insanlar, insanlar...
Orhan Kemal
(Devlet Kuşu Filminden)