272 syf.
·
Not rated
Britanya'nın doğusunda, haritalarda görünmeyen küçük bir ada olan Güneş Toprak adası var ve asıl adı Hillyin Athonnam'dır. Burada yaşam alanı olmayan bir şato yer alır. Şatoda yaşayanlar Llyinler ve Hilllerdir. Adanın hükmünü sürdürenler kraliyete sahip, güçlü olan Hillerdir. Şatonun alt katlarında ve alt sınıf olarak yaşayanlar ise
Papatya Tarlasında Rönesans 1
Papatya Tarlasında Rönesans 1Gizem Çetin · Başlangıç Yayınları · 201839 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Merhabalar "Yaşamın verdiği toyluğa iliklenmiş aile ve ilişkilere dair hasarlı bilgim beni kendine güvensiz ve sessiz biri yapmıştı" İrem İstanbul Teknik Üniversitesi mühendislik bölümü okur, sorunlu bir ailede büyümüş olan İrem'in babası hakim annesi ise ev hanımıdır ve çok genç yaşta evlenmiştir babasıyla. On iki yaşında
Şiddetin Gölgesinde
Şiddetin GölgesindeLevent Sütçigil · Parma Kitap · 20248 okunma
Reklam
Belki de her gün düzenli olarak kullanacağım Lustral benzeri bir antidepresanla her şey düzelebilirdi. Doktor kontrolünde gelişen bir tedavi ile yaşamaya alışabilirdim belki de, insanların arasında. Sosyoloji kitaplarındaki o meşhur birey olurdum belki tedavinin sonunda. Hedefleri olan, kendini gerçekleştirmeye çalışan, toplumun temelini tırnaklarıyla inşa etmiş o birey olurdum. Ama olmadı! Ne doktora gittim, ne de ilaç kullandım.. Tersine ben doktor olmaya çalıştım. Düşmanı tanımak için. Anladım ki daha sonra, düşmanım da mutsuz kafesinde. O da, bir gün kravatını koparıp, öne ilk çıkanı öldürüp yok etmek istiyor. O da caddelerde koşmak istiyor, üstüne gelen arabalara doğru. O da dinamitlemek istiyor, her gün biraz daha insanlığından ödünç verdiği toplumun temelini. Görünce gizli arzusunu düşmanımın, yapacak bir şey kalmadığını anladım. Ne düşman vardı, ne de ben vardım. Olmak ve var olmak arasında çok fark var derler, yüzyılın ortasından çıkıp gelmiş seçkin entellektüeller… Ama bilmiyorlar ki ikisi de yok… Var olmak bir hayal, olmayan bir dünyada…
224 syf.
·
Not rated
Magda Szabó yine yapmış yapacağını, görünenin ardında insanın içine oturan şeylerin saklı olduğu bir kitap olmuş bu da. Bu da diyorum çünkü daha önce okuduğum Kapı kitabı beni çok etkilemişti. İkisini bu konuda ayırt edemiyorum. Çok sevdiği eşini kaybeden Etelka’nın yalnız kalmasını istemeyen kızı Iza onu kendi evine alır. Yaptıklarına baktığımızda oldukça özverili ve sağduyulu bir evlattır Iza. Etelka’ya eski damadı Antal da yanında yaşamayı teklif edecek kadar düşkündür. İkisi de doktor olan Iza ve Antal boşanmalarına rağmen Iza’nın babasının hastalığı yüzünden iletişimleri kopmamış ve ikisi de başka kişilerle hayatlarına devam ediyorlar. Antal’ın beraber olduğu hemşire Lidia Iza’ya hayran. Aslında dışardan bakınca kusursuz bir evlat görünümünün yanında ulaşılmaz bir insan profili de çiziyor Iza. Fakat gelin görün ki annesi Iza’nın yanına taşınınca bu kusursuz tablonun boyaları dökülmeye, annesi de günden güne kalın bir kabuğun içine çekilmeye başlar. Peki neden? E onu da okuyarak görmedikten sonra ne anlamı kalır? Yaşlanma, yalnızlık, kendini faydasız hissetme, başkasına yük olma gibi konularda çok şey düşündürüyor. Bazen sırf bunlar yüzünden gelen vakitlice göçüp gitme isteğimi pekiştirdi hatta. İçten gelmeden zoraki, görev olarak yerine getirilen hiçbir şeyden hayır gelmeyeceğini de çok güzel anlatmış. Iza’ya hayran olan Lidia’nın hayranlığının buharlaşması, Antal’ın boşanma sebebi bize Iza’nın özelliklerini tanıtsa da onu bu hale ne getirmiş onu da bilmek isterdim. Benim için kitabın tek eksiği buydu. Onun dışında bende gerçekten ince bir sızı bırakan kitap oldu.Ah Etelka ah…
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,431 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
Okurken kendinizi bahsedilen balonda Doktor, Dick ve Joe ile birlikte bulacağınız, bu heyecanı iliklerinize kadar ordaymışçasına yaşayacağınız bir macera romanı. Korkmayın, Verne'ün sıklıkla kullandığı ve okuyucuyu boğan yoğun betimlemelerinden bu kitapta pek fazla yok. O yüzden maceraseverlere tavsiye edilir.
Balonla 5 Hafta
Balonla 5 HaftaJules Verne · Alfa Yayınları · 20165.5k okunma
Belki bir doktor olup insanların nabzını dinleyebilirim. Ama hayatın ve insanoğlunun kalp atışını duydum, hiçbir doktorun duymayacağı kadar. Ben dünyayı dinleyen 65 kiloluk bir stetoskop oldum....
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Iza'nın Şarkısı - Bir Kuşak Çatışması
Magda Szabo
Magda Szabo
'dan okuduğum ilk kitap. Son da olmayacak bu gidişle. Yazarın kalemini, olayları anlatış şeklini, kişilik analizini, duygu geçişlerini çok sevdim. Gelelim kitabın konusuna. Bir anne ve kızının aynı çatı altında yaşadıkları kuşak çatışmasını anlatıyor. 30 yaşındaki Iza bir doktordur ve kendisi gibi doktor olan eşinden boşandıktan
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,431 okunma
belki bir doktor olup insanların nabzını dinleyebilirdim. ama hayatın ve insanoğlunun kalp atışını duydum, hiçbir doktorun duyamayacağı kadar. ben dünyayı dinleyen yetmiş beş kiloluk bir stetoskop oldum.
Sayfa 130
Bilge bir doktor, en iyi ilacın ilgi ve sevgi olduğunu söylemiş. "Ya işe yaramazsa?" diye sormuşlar. Gülümsemiş ve şöyle yanıt vermiş. "O zaman dozu artırın."
Belki bir doktor olup insanların nabzını dinleyebilirdim. Ama hayatın ve insanoğlunun kalp atışını duydum, hiçbir doktorun duyamayacağı kadar. Ben dünyayı dinleyen yetmiş beş kiloluk bir stetoskop oldum...
Reklam
224 syf.
·
Not rated
·
Liked
Selamlar Magda Szabo Iza’nın Şarkısı Iza, babası öldükten sonra Budapeşte’nin kırsalından yalnız kalıp 49 yıllık eşini kaybeden annesini alıp şehre getirir. Doktor olan ve yoğun çalışan Iza, yeterince annesiyle ilgilenemez, gerçekten ihtiyacı olan şeyi anlayamaz. Anne ve kızı, kızının eski eşi arasında ki diyalogları okuruz kitapta.. Yazarın yazım dili abartısız, insanın taa içinden gelen bir dil. Iza, zor ve duygusuz bir kadın. Ya da duygularını sebebini kendi bile bilmediği bir şeyden bastıran. Anne ise kızının gözünün içine bakar, eşini kaybetmenin verdiği yalnızlığın hüznünü yazar öyle bir aktarır ki.. sevgilimi kaybedersem böyle hissederim dedim hep okurken.. Annenin kızına karşı bir yanlışı, hatası olmadığı halde Iza travmalı bir çocuk gibi ailesine karşı soğuk ve mesafelidir. Bu durum okuyucuyu üzmektedir. Ancak yazar bu türdeki insanların neler hissederek öyle olduğunu kendince bir şeyleri hallettikleri düşüncesiyle özeleştiri yapmadıklarını bize doğru bir şekilde aktarmaktadır. Bir de Antal var ki ben sanırım kitapta en çok onu sevdim. Iza’nın eski eşi, Iza’nın anne ve babasını ondan daha çok seven, hürmet eden iyi yürekli bir doktor.. ona rağmen Iza’da sevecek ne buldu diyebilirsiniz okurken fakat gönül işte.. uzun lafın kısası Macar edebiyatından iyi bir kitap okudum ve tavsiye ederim.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,431 okunma
Belki bir doktor olup insanların nabzını dinleyebilirdim. Ama hayatın ve insanoğlunun kalp atışını duydum, hiçbir doktorun duyamayacağı kadar. Ben dünyayı dinleyen yetmiş beş kiloluk bir stetoskop oldum...
Sayfa 128 - Doğan Kitap
“Okulda sıranın üstüne kolunu koyup onun içine de kafasını gömen bendim. Ders aralarında sınıftan çıkmadan sigarasını yakıp oturan yine bendim. Belki bir doktor olup insanların nabzını dinleyebilirdim. Ama hayatın ve insanoğlunun kalp atışını duydum, hiçbir doktorun duyamayacağı kadar. Ben dünyayı dinleyen yetmiş beş kiloluk bir stetoskop oldum...”
Tam da o devletin başkanı gibi şunu kendine rahatlıkla söyleyebilmeli bir doktor: Düşünme o suratı yanmış bebekleri. Ayağı kopan, bağırsağı parçalanan o bebekleri düşünme. Sen işine bak! Düşünme hiçbirini! Siktir et o bebekleri!
671 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.