Fyodor Dostoyevski derlemesi olan bu kitap, tüm okuduğum eserleri gözümün önünden tekrardan geçerken, çok güzel 1okuma yaşadım kendi adıma, ne güzel yazmışsın hep Dostoyevski, ne güzel
Ertesi gün hiç kimse ölmedi. Ama herkes yaşlanmaya ve hastalanmaya devam etti. Böylece ölmemek, adı bilinmeyen bu ülkede tam bir kaosa yol açtı.
Artık hükümetten kiliseye,sağlık kurumlarından cenaze levazımatçılarına herkesin derdi başından aşkındır. Ölmeyen ağır hastalar hastanelerde biriktikçe koridorlarda bile yatan hastalar belirmeye
Genç yazarın kalemiyle ilk tanışma kitabım oldu. Yanılmıyorsam, aynı zamanda kendisinin de ilk kitabı. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla başarılı olabilecek bir kalemi var. Yazmaya devam etmeli kesinlikle.
80 sayfalık denemelerden oluşan, bir kere okuduktan sonra kenara bırakmalık değil; her değişik ruh halinde tesiri farklı olabilecek
Selam arkadaşlar Okuduğum en ilginç Dostoyevski eseri ile geldim. Timsah. Neden ilginç diyorum hemen anlatayım.
Kitap kısa bir öyküden oluşuyor. Kitapta yer alan kahramanlar Timsah gösterisi seyretmeye giderler ve İvan Matveiç, timsah tarafından yutulur. Dostoyevski'nin tarzını okuyanlar biliyordur, bu eserinde gerçeklikten son derece uzak
Kemal Varol ilk kez okudum. Yazarın aynı zamanda şair olmasından dolayı anlatımı şiirsel, akıcı ve duygu yüklü. İlk sayfalarda kendini içine çekiyor. Ölümü, ölü evini, hüznü ve derdi içimize işliyor. Romanın olay örgüsü çok güzel. Hayat hikayeleri arasındaki bağlantı biraz zayıf kalsa da hikayelerin derinliğiyle bunu telafi ediyor. Yazarın anlatım tarzını ve yaşanılan coğrafyalardaki acılara değinmesi açısından çok beğendim.
Okurken bu roman 10 puanı hak ediyor demiştim ta ki son bölüm olan Arkanya’ya (Ergani) geldiğinde hayal kırıklığına uğradım. Yazar ideolojisini açıkça yansıtmış. Dağa çıkan Cemal kod adlı teröristi masum göstermiş ve dağa çıkması için kendince meşru(!) nedenler yaratmış. O ideolojiyi ona aşılayan ve örnek aldığı mahalle abisinin gözünden değil de oğullarını terörün pençesine kaptıran anne babanın gözünden anlatsaydı daha tarafsız bir yorum ortaya çıkabilirdi. Romanın bir kaç yerinde de siyasi dokundurmalar hissettim önemsemedim ama o bölüm tamamen fiyasko oldu benim için. Keşke sadece aşk romanı olup kalsaymış. Sadece o acı hayat hikayelerini, hasretle yitip giden ömürleri ve ağıtçı kadının aşkını okusaydık. Bu güzel romanı politize etmenin gereği yoktu. Ama diğer romanları