Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
256 syf.
·
Puan vermedi
"Kalpte açılan yaralar da iyileşir mi?" . . "Dokuz yaşında bir çocuğu evine götürdük. Baba sordu: 'Bu çocuk kimdir?' Dedik senin çocuğundur. Adam kendi çocuğunu tanıyamadı ve hanımlarına, çocuklarından eksik olup olmadığını sordu. İlk eşi on iki çocuk saydıktan sonra eksik olmadığını söyledi. İkinci eş sekiz, üçüncü eşi
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023166 okunma
Farkındalık!
Dokuz on yıl önce Rezzan diye bir arkadaşım, "Bilge etrafının, olanların farkında mısın?" diye sormuştu. O günden beri bu farkındalık meselesini düşünüyorum. İnsanların neyin farkında-bilincinde olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ve ilginç bir şekilde kendi duygularından, kendilerinden bir haber; içlerindeki boşluklara başka şeyler yamamış eksikliğin ne olduğunun bile bilmeyen insanlarla karşılaşıyorum. İşin en kötü yanı yaşadıkları çoğu şeyi farklı bir hikâye yaratarak kabullenebiliyor olmaları. Kimse bir sürü yönüm var, hepsi bana ait ve tüm yönlerimi çok seviyorum iyi ki yaşıyorum diyemiyor. Çünkü kendini olduğu gibi ve yalansız kabullenip her hareketinin farkında olacak yürek yok. Eğer olsaydı çoğu kişi dingin ve huzurlu olurdu. İçten yanmalı sessizlikten bahsetmiyorum. Gerçek bir huzur ve kendini sevme rahatlığından bahsediyorum.
Reklam
Devlet bankası hareketli...
Diyanetin başındaki Arapça tahsili görmüş Ali Veli kırk dokuz elli görevden terkini isterse köyde mevlüt yemeği verilecektir... Ölürse de bu cuma da duasını alıcam... Allah, kul hakkıyla gelmeyin demiş...🙏🙏🙏 Ben anlamam finans işlerinden...
Bıçağı size dokuz santim saplayanın, bıçağı altı santim geri çekmesi bir lütuf değildir.
Malcolm X
Malcolm X
Ben doğruyu söylerim dokuz köyün ne düşündüğü beni alâkadar etmez...
Sabah dokuz akşam 'sonsuz' çalışmaktan yorulmayacak kadar...
Reklam
"Lanet olsun, anlamıyor musun?" dedim editöre, "alışveriş merkezlerini sevmiyorum! Alışveriş merkezlerinde olmaktan hoşlanmam! Orada oturup mermer fıskiyeyi seyredersin, bir karınca geçer, ya da bir tür böcek can çekismektedir önünde, bir kanadı hareketli diğeri hareketsiz, yabancısındır. İki-üç kişi sana buz gibi bakar, sonra garson gelir nihayet, kirli külotunu bile koklatmaz sana, ama kazulet karının tekidir ve bunun farkında bile değildir, istemeye istemeye siparişini alir. Bir kola, sıcak ve bükülmüş bir kağit bardakta getirir kolayı, canın kola filan çekmiyordur aslında, içersin, böcek hâlâ can çekişmektedir, otobüs hâlâ gelmemiştir, mermer fıskiye toz kaplıdır, herşey yapaydır, anlıyor musun? Tezgaha gidip bir paket sigara almak istesen biri gelene kadar beş dakika geçer, oradan çıktığında dokuz kez tecavüze ugramış gibi hissedersin kendini."
Doksan dokuz adının hürmetine, içimizden geçenleri bize nasip et Allah'ım.
“Biz Türk'üz, kendimize benzeriz, kuvvetli, vasıflı, meziyetli, ahlâklı bir milletiz. Başkalarından eksik bir tarafımız yoktur.”
"O da çocuktu, henüz dokuz yaşındaydı ama kendini dünyayı yutmuş gibi hissediyordu. Tanıştıkları ilk ölümdü bu, sonra alıştılar."
Reklam
“Türk milletinin bir an önce, içinde bulunduğu bakımsız, fakir, geri kalmış ve kuvvetsiz durumdan kurtulması, başkalarına avuç açarak yardım dilenme durumundan kurtularak kendi gücüyle ayakta duran, sözünü ve şerefini her yerde saydıran güçlü, medeniyette en ileri, refahta en ileri bir millet haline gelmesi... Davamız budur.”
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap yorumum
BİR PSİKOPATIN GÜNLÜĞÜ Bir Psikopatın Günlüğü kitabının yorumuyla sizlerleyim. Alemin Kentigerna, yine beni şaşırtmayı başardı. Her anı gerilim dolu bir kitaptı. Katili tahmin etmekte zorlandım Sonunda büyük bir şaşkınlık içerisinde ters köşe oldum Olaylar afasjngevisler kitaba farklı bir hava katmıştı. Bir Psikopatın Günlüğü kitabından
Bir Psikopatın Günlüğü
Bir Psikopatın GünlüğüAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 2019296 okunma
Dokuz yaşında bir çocuğun hayatında demir paraların önemli bir yeri vardı. Adam Smith'in acımasız ekonomik ilkeleri para ticaretinde uygulanıncaya kadar bir büyük sikke, dört küçük sikkeye bedeldi. Sonrasında piyasa ekonomisinin görünmez eli, bir büyük sikkenin değerini beş küçük sikkeye pay etti.
Sayfa 36 - ZeplinKitabı okuyor
Paul saar dokuz civarında geldi. Botlarını çıkartıp örtülerin altına girdi. Yerel bir Türk lokantasından kebap alıp gelmişti. Karnım gurulduyordu.
Sayfa 438Kitabı okudu
Kardeşlerim, bu ne biçim iş, şu dokuz yıldır eli elime değmeden, ben burda ihtiyarladım, o orda.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.