Hiçbir ruh aydınlanmıyor, kararmadan. Aydınlığınsa kendi zamanı vardı.
Herkes içinde yaşadığı ânın krallığının tadını çıkarmaya bakıyordu.
Dünya, onun için gözlerinin gördüğü kadardı.
Aşk dedikleri şeyin, coşmuş hormonların insanı yoldan çıkaran bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını anlatıyorlar.
… hayat zordur….
Sayfa 12 - Metis yayınları , ilk basım Şubat / 2017
“Hiç de anlatıldığı gibi bir şey değil, kitap okumak çok sıkıcı bir şey, bir an önce bitse de kurtulsak diye kıvrandık,” diyenler de vardı elbet. Onlar her zaman olmuştu. Bunların ataları da eskiden roman okumak yerine “Filmi çekilince oradan seyrederim,” diyen modern neanderthaller, primatlardı. Onlar zaten tüm hayatı bir özet gibi yaşayan konserve sevenlerdi.
Sayfa 115 - Metis Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
Şu dünyayla kıt kanaat geçinmek için bile, ya uzun yollar yürür ya ışığı kıt, tavanı basık odalara gömülürmüş ruhunda koyu kıvam mürekkep biriktirenler…
Başka bir hayatın içine yeniden doğmak ümidinden başka hiçbir şey bırakmadı bende yaşadığım hayat.
…dudaklarından dökülen bir söz: Böyle olmamalıydı. Neyin böyle olmaması gerektiğini bilmeden.
Aksamüstlerini tek ben sevmiyorum sanıyordum.
Ne gün, ne gece. Akşamüstünün en sevmediği alaca saati.
Erkekler kadınları seyreder, kadınlarsa seyredilişlerini seyreder.
Sayfa 59Kitabı okudu
Dünyayı, hayatı, varlığı, boşluğu anlamak konusunda insanoğlunun yolu çok uzun daha.
Sayfa 89 - Metis Yayınları - 1. BasımKitabı okudu
Romanların vaat ettiğini hayat vaat etmiyor.
Ben, gençken bendim, şimdiye ısınamadım.
Sayfa 39Kitabı okudu
Biz açalım kafesi kuşlar alsın nefesi.