Benim müşterilerime gelince, onlar, bencildiler, yoksuldular, çirkin emeklilik projelerinin içine sıkışmış maddiyatçı kişilerdi, kanlı ve pozitif balgamlarıyla. Gerisi umurlarında değildi. Hatta mevsimler bile umurlarında değildi. Mevsimler konusunda hissetmek ve bilmek istedikleri tek şey, onların öksürük ve hastalıkla olan ilişkilerinden ibaretti, kışın, söz gelişi, yaza kıyasla daha kolay nezle olunduğu, buna karşılık kanlı balgamın ilkbaharda daha kolay söktürüldüğü ve havalar ısındığında haftada üç kilo vermenin dahi mümkün olduğu... Kimi zaman, aralarındaki konuşmalarını duyuyordum, sıralarını beklerken, beni başka bir yerde sandıklarında. Hakkımda yılan hikâyesine dönen korkunç şeyler anlatıp, akla hayale sığmayacak yalanlar sıralıyorlardı. Bana bu şekilde bok atmak onları yüreklendiriyordu ola ki, direnebilmek, ayakta durabilmek için, gitgide daha acımasız, dayanıklı ve pek kötü ruhlu olmak için gereksinim duydukları kim bilir hangi gizemli cesareti bulmalarına yardımcı olma babında. Anlaşılan, bu şekilde dil uzatmak, karalamak, aşağılamak, tehdit etmek, iyi geliyordu onlara. Oysa, ben, onlara yaranmak için çırpınmıştım, tüm olanakları zorlayarak, davalarına sahip çıkmış, yardımcı olmaya çalışmıştım, o pis basillerini balgam atarak çıkarabilsinler diye onlara hep bol miktarda iyodür vermiştim, gelgelelim bunların hiçbiri onların o insafsızlığını asla yumuşatamamıştı...
Yoksullara verecek paranız yoksa, en iyisi yine susmaktır. Onlara paradan başka bir şeyden söz ettiğinizde, onları kandırmış, yalan söylemiş olursunuz, hemen her seferinde. Zenginleri eğlendirmekse, kolaydır, sırf ayna bile yeterlidir örneğin, kendilerini izlesinler diye, öyle ya, zenginleri izlemekten daha keyifli ne var ki şu dünyada? Onları,
Reklam
Osmanlı’dan Tayyip’e Bilim Düşmanlığı
Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
Yaratmayı yokoluştan, Bitimi başlangıçtan Kim kesin olarak ayırabilecek? Bizim bildiğimiz onların arasındaki kapı çıkarken girdiğimiz. Durmadan geri dönen tüm varlıklar arasında en yaşlısı, Kapıcı, Segoy...
Sayfa 551 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
Ne kadar deliyiz?
İnsanlar neden daireler çizmeye devam eder? Birincisi, bunda beceri kazanırlar. Ve hiç kimse becerisinden vazgeçmek istemez çünkü beceri insana bir güven, bir güç hissi verir. Dünyada, sırf çok iyi becerdikleri için aynı çember içinde tekrar tekrar dönen milyonlarca insan var. Eğer değişirlerse, belki aynı alanda o kadar becerikli olmayabilirler -
Kendine tarihçi.... :)))
Bu gönderiyi alıntılama sebebim.... çok komiksinizzz laaaaa gerçekten.... al sana kaynak Günümüzde İslam dininin ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda geldiği pek bilinmez, bilinmesi de istenmez. Ancak, bu topraklarda yaşayan bir çoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, aslında ders diye anlatılan o taraflı tarihi
M Sinan Öznişastacı

M Sinan Öznişastacı

@ms1nan
·
6g
Türkler için "sıradan" olan şey herhangi bir dine geçmektir. İslamlaşmanın bu bapta olağan dışı bir tarihselliği bulunmaz, sadece sonuçları diğerlerinden çok farklı olduğu için şu anda böyle bir çalışmada konuyu tartışıyoruz.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.