' Göğün kubbelerinin bu muazzam hareketlerinin, başının üstünde durmadan dönen bu fenerlerin edebi ışığının, bu uçsuz bucaksız okyanusun dehşetli çalkantısının ve deviniminin sırf o kullanıp faydalansın diye meydana getirdiğine ve bunca asırdır kendisi için sürdürüldüğüne kim inanırdı insanı? Kendine bile efendilik edemeyen, her türden kusura açık ve tabi olan bu zavallı, sefil yaratığın kendini bu Evren'in Efendisi ve İmparatoru ilan etmeye cüret göstermesi kadar saçma bir şey daha tahayyül edilebilir mi? ' (Michel de Montaigne)
Sana üşüdüğüm gecelerde, kokunu örtünüp seninle uyumayı istedim.. Seni aslında, defalarca gecelere ve gündüzlere böldüm.. Sana vardığım yolculuklar, sana adadığım dualar oldu.. Düne adını verdiğim zamanlarım, yarını seninle düşlediğim takvim yapraklarım oldu.. Ben kopardım kendimi defalarca takvimlerden, defalarca kaldım; sana varılası yollarda..
Reklam
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
Sherlock Holmes keyif için sokağa çıkan, keyif için gezen bir insan değildir. Tanıdığım en kuvvetli insandır, fevkalâde boks bilir. Fakat lüzumsuz yere vücudu yormanın enerji israfından başka bir şey olmadığı kanaatindedir. Ama iş icabı hareket etmeye, yürümeye, enerji sarfına başladığı zaman da yorulmak bilmez. O gün hava çok güzeldi, ilkbahar
Suyun Susuzluğu - Garib Çoban
İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Allahü teâlâyı sevmek ve Allahü teâlânın sevmediklerini sevmemektir. Kim yaratanın rahmetine kavuşmak ister. Surete musibet, siyrete rahmet gelir bir kandildir maşuğun sarhoşluğu. Çek kalemini onun defterinden denenlerden ol gönül. Bela rüzgarına rastlayana Hızır arkadaş olur. Ya rabbi beni niye affediyorsun
Borç
BORÇ Sabah uyanıp gözünü açmadan yatağın içinde kollarını açarak gerildi. Sanki bütün kemikleri yerine oturmuştu. Gerilirken Barbaros’un yattığı tarafı eli ile yokladı. Yerinde yoktu. Erkenden kalkmış diye düşündü. Yatağın içinde doğruldu. Başucundaki pencereden perdeyi hafifçe aralayarak dışarıya baktı. Perdeyi açarken güneş direk gözünü
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.