Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Peki ya resim? Resme ne demeliydi? O resim yaşamının sırrını saklıyor, tüm hayatının hikayesini anlatıyordu. Resim, Dorian 'a kendi güzelliğini sevmeyi öğretmişti. Şimdi de kendi ruhundan nefret etmeyi mi öğretecekti. O resme bir daha bakmayı yüreği kaldırabilecek miydi?
Reklam
Tablonun bütününe baktığında herhangi bir değişiklik yoktu fakat tüm yüz ifadesi şüphe götürmeyecek şekilde değişmişti.
Bir hayatın yıkılmasına gelince, kişinin gelişiminin engellendiği hayat dışında hiçbiri yıkılmaz.
Dorian sen bir pisliksin...
Sen sanatın olmadan bir hiçsin. Seni ünlü edebilirdim, muhteşem olabilirdin, pırıl pırıl parlayabilirdin. Tüm dünya sana hayran olacaktı ve benim soyadımı taşıyacaktın. Şimdi nesin? Güzel yüzlü üçünçü sınıf bir oyuncu..
Dorian şu sözlerinde sevdim seni :)
Kadınlar yüreğimize Sevgi tohumu ekip bize sevmeyi öğretir. Karşılığında bizden Sevgi istemek de hakları.
Reklam
Sence de aşkı şiirlerde arayıp evleneceğim kadını Shakespeare oyunlarında bulmakla iyi etmemiş miyim, Basil?
Kimi okursam o oluyordum.
Kimi okuyorsam o oluyordum. Bir gün ölümden kurtulmak için katedrale hapsolan Esmeralda, diğer bir gün çok istediği meşhur yazar kimliğine kavuştuktan sonra bu yalan dünyadan sıkılıp kendi gerçeğine, yani denizin sularına dönmeyi seçen Martin Eden oluyordum. Bir gece engizisyon tarafından 1755 Lizbon depreminden sorumlu tutularak kamçılatılan Candide olarak giriyordum yatağıma, diğer bir gece duvardaki değişen portresiyle aynadaki yüzünü karşılaştıran Dorian Gray olarak. Bazı günler, Mersault olup, annemin cenazesinde gözyaşı dökmeyişimin hesabını veriyordum, bazı günler Bihter olup ihanetimin altında eziliyordum. Önce o kahramanların gerçekliğinin içine giriyor, sonra da onlardan biri olup çıkıyordum. Bizzat onların yerine geçmeyi başaramamışsam bile en azından yakın bir dost gibi peşlerine takılıyordum. Mümtaz ve Nuran'la birlikte İstanbul'u keşfe çıkıyor, huzuru arıyordum mesela. Ya da Kamran, Çalıkuşu Feride'yi bahçedeki salıncakta sallarken, bir köşede durup onları izliyordum. Kitapların bana sunduğu dünyayı her zaman elimdekine tercih etmiştim.
Reklam
Hayat, başkalarının hatalarını yüklenemeyecek kadar kısaydı. Herkes kendi hayatını yaşıyor ve bu hayatı yaşamanın bedelini ödüyordu. Acı olansa, insanın çoğu zaman tek bir hata için çok fazla bedel ödemek zorunda kalmasıydı.Aslına bakılırsa, insan tek bir hata için sürekli bedel ödeyip duruyordu. Kader, insanla olan alışverişinde alacak defterini hiçbir zaman kapatmıyordu.
Sayfa 215
“Bu gece günlüğüme yazacağım.” “Neyi?” “Ateşten yananın ateşe doymadığını.”
Sayfa 226
"Ruhun acısını ancak duyular alır, nasıl ki duyuların acısını alabilecek tek şey de ruhtur."
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Ah! Kalbimin nasıl paramparça olduğunu görmüyor musunuz?
+1, aşık olmasam da
Benim evlenme olasılığım pek yok Harry. Evlenmeyecek kadar aşığım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.