Benim tarafımda hayat sıklıkla kitap okuyarak geçiyordu. Dikkate değer bir yanım yoktu. Sabahları kalkıp kahve yapıyordum, kendimi kitaplara ve­riyor, onları inceliyordum, bir yandan kahve içiyordum ve sonra gidiyordum. Sonra da geri geliyordum.
Geceleri şiltenin yanında duran lambayı yakıyordum ya da onu yanarken buluyordum, unutmaya başlamıştım, geçmiş günlere ait anılar kayboluyor gibiydi; her şey ağır ağır elimden kayıp gidiyordu ve ben buna dair itirazsızlığımı kabullenmiştim; kalkıyordum ve oturuyordum ve sandalyemin üstünde sakin sakin duruyordum, dünyada olan biten hiçbir şey beni ilgilendirmiyordu.
Reklam
Ben nehri sordum, karşılığı üç beş fı­sıltı oldu.
Bir düşmanı bağışlamak, bir dostu bağışlamaktan daha kolaydır.
Yazarken bir yandan da şöyle düşünüyordum: Yazıyor ol­mam çok saçma, henüz çok gencim. Aynı zamanda: Ama 'daha sonra' demek, 'çok geç' demek; sadece şu an var, her zaman şu an ve ne pahasına olursa olsun.
Yankıyı, sadece içine bağırdığım terk edilmiş kuyularda aramıyordum.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Ve güneş doğdu ve güneş battı, günler yavaş adımlarla geç­ti; önce yazdı, sonra güz, artık kıştı önümüz.
" Ben de bir zamanlar burada yalnız olduğuma inanırdım. "
Sayfa 132Kitabı okudu
"Benim tarafımda hayat sıklıkla kitap okumakla geçiyordu. Dikkate değer bir yanım yoktu. Sabahları kalkıp kahve yapıyordum, kendimi kitaplara veriyor, onları inceliyordum, bir yandan kahve içiyordum ve sonra gidiyordum. Sonra da geri geliyordum."
Ben bir yankı ararken, ne bir işaret var ne de mihenk taşı.
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.