Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Koca osman kurşun sesleriyle yataktan fırladı, hemen dışarıya koştu. Kurşun sesleri bir sağanak gibi geldi geçti. Köyün dört bir yanından at ayaklarının tapırtılari geliyordu
Sayfa 77 - Yapi kredi yayinlariKitabı okuyor
Reklam
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine dön­dü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etme­sem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama na­sıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
Sayfa 20
Koca bir şehirin dört duvar oluşunu hissettim
Hayatlarında bir nebze normallik hissini koruyanlar, kesinlikle canavar olarak etiketlenmekten ve dikkat çekmekten ve böylece saygın bir aileden harika bir koca veya eş bulma şanslarını mahvetmekten kaçınmaya çalışıyorlar.
208 syf.
·
Not rated
Çaresizlik tam olarak nedir sizce? Var olan imkanlara rağmen kullanamamak mı yoksa ufacık bir ihtimalde dahi imkanının olmaması durumu mudur tam olarak? Hiçbir koşulda kendinizi ait hissetmediğiniz bir hayata mecbur bırakılsanız haliniz tam olarak nasıl olurdu hiç düşündünüz mü? Muhtemelen çoğunuzun cevabı böyle bir durumun oluşmasına asla izin vermem veya bulunduğum ortamı terk ederim olacaktır, gelin görün ki durum hiç öyle bahsedildiği kadar kolay değil. Zaten işler insan dünyasında ne zaman kolay ve anlaşılır oldu ki o da ayrı bir detay, neyse bu başlık başka bir zamanın konusu olsun. Fedakarlık yapmak, ödün vermek veya hiç istemediğin bir kişiliğe bürünmek; sırf dahil olmak, ait hissetmek ya da birilerini mutlu etmek için. Kulağa nasıl da korkunç geliyor. Sebep ne olursa olsun eminim hepimiz en azından bir kere olsun bu hissi yaşamıştır. Güzeller güzeli Suzanne’nin durumu da bundan çok farklı değildir. Mahkum olmuş, esir alınmış, maruz kalmanın sancısıyla yıllarını geçirmiş dört duvar arasında yaşatılan eziyetler de neyin cabası bilinmez tabii. Şu an karşımızdaki eser bir mutsuzluklar kitabıdır aslında. Kilise camiasına koca bir saldırı niteliğinde olan eserde; aslında dini öğretiler ışığında nasıl karanlık gerçekler yer aldığını da gösteriyor bizlere. Henüz yazarın kalemi ile tanışmadıysanız; klasikler arasında yer Rahibe’ye kesinlikle okuyun (!)
Rahibe
RahibeDenis Diderot · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019781 okunma
Reklam
Fatih Sultan Mehmed Han'ın ömrü, muazzam ideallerin gerçekleştirilmesi yolunda büyük gayretlerle geçmiştir. O, bizzat katıldığı 25 harbin yanında îmar faaliyetlerinden ve ilmî gayretlerden de geri kalmamış, bu sahalarda da dâimâ en zirveyi yakalamıştır. Husûsiyle İstanbul'un îmârına ehemmiyet veren Fâtih, saray, câmiler, medreseler, imâretler, su kemerleri, çarşılar, vakıflar ile hamamlardan başka, şehrin çeşitli yerlerinde dört bin dükkân yaptırarak vakfetmiştir. Büyük câmilerin yanındaki medreseler hâricinde 24 medrese, 12 han, 40 çeşme ve Halkalı su tesisleri ile iki gemi tersanesi ve kışla, Fâtih devri eserlerindendir. Fâtih, bunlara ilaveten Bursa'da 37, Edirne'de 28, diğer şehirlerde de 60 câmi inşa ettirmiştir. Onun en son seferi, kendisinin her zaman söylediği: "-Nereye gittiğimi sakalımın bir kılı bile bilecek olsa, onu koparıp atardım!.." ifadesi üzere herkesten gizli idi. Üç yüz bin kişilik muhteşem bir ordu ile yola çıkmıştı. Ancak henüz yolun başındayken zehirlendi ve Gebze'de şehîden vefat etti. Daha evvel de on dört defa Venedikliler tarafından zehirlenmek istenmiş, fakat hepsi de bertaraf edilmişti. En sonuncu zehirlenme ise, takdîr-i ilâhi olarak fark edilemedi ve koca Sultan, Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in müjdesine ilaveten bir de şehadet mertebesine nâil olarak şehîden Rabbine kavuştu. Rahmetullahi aleyh!..
Sayfa 138 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
238 syf.
8/10 puan verdi
VAN
Muhteşem ötesi bir kitapla birlikteyim. Hakkını o kadar vermiş ki ikinci baskısını okudum bitti. . Antalyalı Adelya hayalinin peşinden koşan gazetecilik bölümünü kazanarak dört yıl okuyacağı Van'a yolculuğunu anlatıyor . . İlk yıl önyargılar ile başlayan Adelya iyice içine kapanır. Nerdeyse okulu bırakmaya kimseyle iletişime geçmemeye çalışır. Koca şehirde tek başına kalakalmıştır. . İmdadına sınıf arkadaşları koşar. Güzel bir doğum gününden itibaren yeni bir sayfa açar. Sınıf okul ve kent ile başarılı etkinliklere katılır. Okulda ve tüm ilçede adından söz ettirir. . Ben kitabı bir çırpıda okudum bitti. . Anlatılacak o kadar çok bilgi var ki anlatırsam büyü bozulur. Bu kitabı mutlaka okumalısınız. . . Adelya, Taha , gezi ve sınıf arkadaşları ile yaşandığı mecraları heyecanınızı hiç kayetmeden okuyacaksınız. . Fotoğraflarda kaybolacaksınız. . #yedikilise #kitapkahvemleokuyoruz @selamicinarci
çiğdem Gür
çiğdem Gür
Yedi Kilise
Yedi KiliseSelami Çınarcı · Kitap Müptelası Yayınları · 202336 okunma
“Süprüntü mü? Amma yaptınız...”
“Şu bakımdan süprüntü... Bir devlet müzesinin değerini kat kat artıracak bir tabloyu satın alıp duvarınıza asmışsınız da, yıllardır bir kere bile bakmamışsınız. Daha korkuncu, bakmışsınız da hiçbir şey anlamamışsınız. Koca bir salon dolusu kitaplarınız var, duvarları kaplamış baştan başa... Hepsi maroken ciltli... Çoğu tek kalmış dünyada...
Evet, erkek sırları kadınlarınkine benzemez. Onun evlilik hukuku, ailece olan imtiyazları büyüktür, bambaşkadır. İsterse şer’an dört karı alır. Beşincisine, altıncısına da yasak yoktur. Arzu buyurursa karısını döver, keserle baltayla ona ait kilitli eşyayı kırar.. Ne isterse yapar, yapabilir… Bütün hüküm, kuvvet onundur. Kadının kocasına karşı bir sırrı olamaz; fakat kocanın kadına karşı olur. Biri bütün manasıyla hakim, öteki esirdir. Ben bu ortaçağ adetlerinden nefret ediyorum. Bu fikirlerden sıyrılmış, dimağını, zihnini temizlemiş, evliliğin, insanlığın manasını anlamış bir koca istiyorum.
Sayfa 85 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
Koca dünyayı dört dönsen, semaları gezsen, öğrensen, benimki gibi bir sevgi bulamazsın, meğer ki yüreğin sevgi istiyorsa.
Sayfa 46 - Helikopter yayınlarıKitabı okudu
Memed ahhh ince memed
İnce Memed 4
İnce Memed 4
Elinde bir meşale ile hayat yolculuğunda karanlığı aydınlatan cevherler iyi ki iyi ki var. Hikayeler yaşanmış, yaşanıyor ve yaşanmaya da hep devam edecek. Seride geçenler şüphesiz çarpıcı, sarsıcı ve süregelen acı gerçekler. Ama ben böylesi akıp giden, dahil eden, hissettiren aktarma şekline hayranım hastayım tutkunum yahu. dört Koca kitap aktı gitti bitti nasıl bitti nasil geçti anlamadım. devamı olsun istedim diledim umdum olamayacağını bile bile. meçhuller, yarım kalanlar fazlasıyla çoktu zira. Kafamda hepsini kendimce devam ettiriyorum hala ama kıymetli yazar gibi coşkun bir şelale misali akıtmak ne mümkün. Keşke diye geçiriyorum içimden geri gelse sevgili yaşar kemal, reenkarnasyona inanmak istiyorum. Geri gelse de devamını yazsa. O yazsa biz okusak. Sabırsız çocuklar gibi bir diğerini beklesek...
Dağın Yamacındaki Büyüleyici Manastır: Sümela Sabahın ilk saatleri, puslu hava eşliğinde servis aracımızla yola çıktık. Sümela Manastırı’nı ilk defa göreceğim için çok heyecanlıydım. Araç yavaş yavaş Trabzon Maçka’ya doğru hareket ederken ben solumdaki camdan Trabzon’u seyrediyordum. Gözlerimin önünden evler, apartmanlar, dükkanlar, okullar,
Ölmeyeceksin Dudağından bir yudum içmeden hayatı Öyle kolay kolay bırakmayacaksın Bir incir kökü misali Dört elle sarılacaksın sevdiğine Öldüm demeyeceksin İsmin anılıyorsa Şu koca devranda Bir küçük kara parçasında
GEVERÎ
GEVERÎ
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.