Bazı kitaplar ikinci kez okunmayı hak ediyor.
Calikusu da bu kitaplardan biri bence.Yillar sonra da aynı duygu ve beğeniyle okudum.Bir çoğumuz kitap hakkında bilgi sahibiyiz ya filmini izlemiş yada okumuşuzdur. Kitapta
Feridenin, nişanlısı tarafından düğün arefesinde aldatıldığını öğrenmesiyle kendini öğretmenliğe adaması ve hayatını sürdürmek için verdiği mücadele anlatılıyor.Ayni zamanda dönemin durumu, memleketin hali gözler önüne serilmiş.Okumaktan keyif aldığım güzel bir roman, okumadıysanız tavsiye ediyorum.
-Bir düğüne ya da bir cenazeye geç kalır mıydınız?
-Hayır.
-Neden, lütfen nedenini açıklayın?
-Benim cenazem söz konusu ise zamanında orada olmam gerekir. Düğün benim düğünüm ise zaten cenazem demektir.
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden...
PARAYI KAZANMAK DEĞİL DE, HARCAMAK KÜLTÜR İŞİDİR.
Bir insanın ve toplumun kumaşını kazandığı parayı nelere harcadığından anlayabilirsiniz.
Gelişmiş ülkelere bakalım;
En varlıklı olanları bile bisikletle işine gider, küçücük dairelerde yaşarlar, dolaplarında birkaç kıyafet, son teknoloji telefonlar, lüks arabalar ilgi alanlarında bile değil.
Ama dünyada gezmedikleri görmedikleri yer yoktur, evleri kitap dolu, sergiler, festivaller, filmler, konserler hepsini takip ederler.
Bir de bize bakalım parayı bulunca neler yapıyoruz?
Önce daha büyük bir ev, yeni eşyalar, son teknoloji telefonlar alınır.
Kadınlar arazi jipiyle kuaföre, alışverişe gider.
150 çift ayakkabısı için özel dolap yaptırır ama evinde kütüphanesi yoktur.
Gerekirse kredi çekilip düğün yapılır, maksat namımız yürüsün.
Sade bir nikahla evlilik mi olur, sonra elalem ne der?
Bizde bütün vitrin elalem için, paramız elalemin görseline hizmet eder.
Başkaları küçük dilini yutsun diye değil, kendimizi geliştirmek için para bize hizmet etmeli.
Görgüsüzlük ve şatafat insanların cehaletten kaynaklanan eksikliğini kapatma çabasıdır, başka bir şey değil.
Ne kadar sade bir yaşam tarzın varsa o kadar gelişmişsin.
Ne bayram misafiri, ne düğün gölgesiyim
Şu koskoca âlemde yalnızlığın sesiyim
Meçhul bir ıstırabın kurbanıyım boşlukta Bir bodrum katındayım, esrarlı bir loşlukta
Penceremden bakarken gördüğüm tek şey;
Anlayamadım hâlâ endamını gündüzün hüzün
...
Gönlümün mahzenine çekildim; bîçareyim
Sevgiyi de, aşkı da unuttum, avareyim
Gönlümün mahzenine çekildim; bîçareyim
Meçhul bir ıstırabın kurbanıyım boşlukta
Bir bodrum katındayım, esrarlı bir loşlukta