"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Kendisi, 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te çok sevdiği vatanının bayrağının dibinde hayata gözlerini yuman kahraman bir vatan sevdalısıydı. Daha küçük yaşta yaşadığı türlü zorluklara rağmen eğitime önem vermiş, kitaplara ilgi duymuş ve bir insanın kendisini ancak ve ancak okuyarak geliştireceğini benimsemişti. Hayatı zorlu geçen ve kolay olmayan
“Bireysel öğrenmenin de toplumsal eşitliğin de okullaşma ritüelleriyle artırılamayacağını anlamadıkça eğitimde bir reform söz konusu olamaz.” (s:55)
Toplumsal eşitliği sağladığı varsayılan ve hatta dayatılan okul kurumunda, öğrenciler türlü kalıplara konuluyor, etiketleniyor ve etiketlerine göre davranılıyor. Toplumsal eşitsizliğin meydana
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet