Down Sendromlu ünlüler..
1.Megan McCormick Amerika Birleşik Devletleri’nde bir teknik üniversiteden onur derecesi ile mezun olan Downsendromu ilk kişidir. 2. ValentinaGuerrero, 2012 yılının dünya çapında bilinen en genç ve en popüler modellerinden biri oldu. 3. AyelénBarreiro Arjantinli ünlü MarceloTinelli’nin ev sahipliğinde Güney Amerika’nın en popüler dans gösterilerinden birinde dansçı olarak seçildi. 4. 15 yaşındaki MaríaJosé’ye ise Ekvador Devlet Başkanı RafaelCorrea başkanlık kuşağı taktı. 5. 38 yaşındaki, İspanyol Pablo Pinado, Avrupada üniversite eğitimini tamamlayan ilk Downsendromlu. 6. 2013 yılında Angela Bachillier, Downsendromlu ilk kadın belediye meclis üyesi olarak seçildi. 7. Eli Reimer 2012 yılında Everest Dağı’nın tepesine ulaşan Downsendromlu ilk kişi oldu. 8. GroesserOwen, Downsendromlu genç basketbolcu, kendine özgü hareketi ile başardığı ilan edildi.(4)
1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu Olsun
1 Mayıs'ta bahar şenlikleri yapılması dünyanın en yaygın gelenek­lerindendir. Avrupa'da alaylar halinde yeşil dallar ve çelenkler taşınma­sı, mayıs kral ve kraliçesi seçilmesi, mayıs ağacı çevresinde dans edilmesi bu bahar ve bereket bayramının ortak öğelerindendir. Örneğin İn­giltere'de 16. yüzyılda 1 Mayıs ormanlar kralı Robin Hood'la sevgilisi Lady (Maid) Marian'ın buluşma günleri olarak kutlanan bir festivaldi. Avrupa'da yakın yıllara kadar yapılan bahar şenlikleri 1889'da Il. Enternasyonal'in I. Kongresi'nde aldığı kararla bütün dünya işçileri­nin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kabul edilmesiyle ye­ni bir kimlik kazandı. Amerikan İşçi Federasyonu'nun sekiz saatlik işgününü kabul ettirmek için verdiği mücadelede ilan edilen genel grev sırasında, Chicago'da 1 Mayıs 1886'da polis işçilere yaylım ateş açmış, katlİamın sorumlusu olarak da dört işçi idama, dördü de ağır hapse mahkum edilmişti. Federasyon sekiz saatlik işgünü kabul edi­linceye kadar her 1 Mayıs'ta gösteriler yapılmasını kararlaştırmış ve Enternasyonal bu kararı uluslararası düzeye taşımıştı.
Reklam
Kadın ile erkek arasında aşkla kutsanmamış, doğal olmayan her türlü birlik fuhuştur. Kıskançlık ise, aşkın meyvesi olmaktan ziyade, erkeklere seks tekeli kurmayı sağlayan bir bahanedir... Teizm insan zihnine bir hakaret, ateizm ise hayatın, güzelliğin ve insan bilincinin en güçlü biçimde ve ebediyen onanmasıdır. Vatanseverlik, dünyamızın her biri demir parmaklıklarla çevrili, küçük parçalara bölünmüş olduğunu ve bazı özel parçalarda doğma şansına sahip olanların, üstünlüklerini başka parçalarda yaşayanlara göstermek için onlara savaş açma ve onları öldürme hakları olduğunu öngörür. Anarşizm insanın ufkunu açıp onu özgürleştiren bir güçtür; insanlara kendi yeteneklerine güvenmeyi, herkesin eşit ve güvenlikte olacağı bir hayat uğruna mücadele etmeyi, tek birimiz bile tutsaksak hiçbirimizin özgür olamayacağını öğretir.
"Ona göre sıcak bir temmuz günü yapılacak en güzel şey, çayırlara gidip çimenlerin üzerine uzanmak, havada uçuşan arıların ninniye benzer vızıltısını, tepemizde şarkı söyleyen bülbülleri dinlemekmiş. Masmavi, bulutsuz bir gökyüzü, ışık saçan parlak bir güneş... Ona göre cennet buymuş. Bense batı rüzgarının esintisinde yaprakları hışırdayan bir ağacın dalında sallanmak istiyorum. Gökyüzünde hızla gelip geçen bulutlar olsun. Yalnızca bülbülleri değil, ardıç kuşlarını, karabakkalları, keten kuşlarını ve guguk kuşlarını da dinlemek istiyorum. Upuzun çimenler rüzgarın esintisiyle dalgalansın, ormanın kokusu burnuma çalınsın, akarsuların hışırtısını dinleyeyim... Bütün dünya cıvıl cıvıl olsun. Linton, huzurlu bir sakinliğin içinde kendinden geçmek istedi, bense ışıl ışıl parlamak, sevinç içinde dans etmek istedim. Onun cennetinin yarı ölü olacağını söyledim, o da benimkinin yarı sarhoş olacağını söyledi. Onun cennetinde uyuyacağımı söyledim, o da benimkinde nefes alamayacağını söyledi... "
Sayfa 366
Kampta birkaç avarenin dışında fazla kadın yoktu. Kafkasya' daki askeri üslerin yakınlarına yerleşecek cesareti gösteren az sayıdaki subay eşi, zaten bu bölgelerde dünyaya gelmişlerdi. İki ya da üç kuşaktır garnizonda bulunan Terek ya da Grebenski Kazaklarının kızlarıydılar. Çoğu, Tiflis'ten öteye geçmemişti ve dağların kuzeyinde nasıl
Her şeyin bizim zevkimiz için ne kadar titizlikle tasarlandığını, böyle harika bir armağandan , yani her gün duygusal zevklerle dolu bu engin cennette dolaşmama izin verilmesi armağanından vazgeçmek üzere olduğumu o an fark ettim. Dünya çeşit çeşit görkemli şeyle tıka basa dolu muazzam bir pazar yeriydi; ağustos güneşinin eğik ışınlarında dans eden böcek sürüleri; karla kaplı bir çayırda dizlerine dek gömülmüş kafa kafaya duran üç siyah at; soğuk bir güz günü , turuncu turuncu parlayan bir pencereden rüzgara binip gelen haşlama etin kokusu…
Reklam
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.