İnsan ve Toplum Evren içinde kendisini en az tanıyan canlı insandır. İnsanın kendisi dışında her konuda bilgili olmaya çalışmasının ve yetkin görünmeye çabalamasının bilinçaltında insanın kendisini çok iyi tanımaması yatar. Doğanın en gelişmiş canlısı olma şansını yakalamış olmasına rağmen insan, sürekli bir inceleme ve gözlem konusu olmaya
"Biriyle bir kez bağlantı kurduğunda, bunun her zaman böyle devam edeceğini varsayarsın. Günlük iletişimlerimizin ve eylemlerimizin toplamı hiç ara vermeden bizi şekillendirir ve dünya görüşümüze yeni detaylar katar; bu nedenle de hiç kimse, dün olduğu kişiyle aynı kişi değildir ve bugünkü kimliğimiz de yarın değişecektir. Fikirler, tavırlar ve inançlar değişir. Bu nedenle insanların ne kadar uzun zamandır tanıdığının ve onların ne kadar iyi tanıdığını düşündüğünün bir önemi yoktur; dinlemeyi bırakırsan zaman içinde onların kim olduğuna ve onlarla nasıl iletişim kurabileceğine dair becerilerini kaybedersin."
Reklam
Şu ana kadar kısaca değindiklerimizi, binlerce kanıtı ve ayrıntılı itirazı bir kenara bırakarak özetlersek, mimarinin on beşinci yüzyıla kadar insanlığın temel kayıt defteri olduğunu, bu dönemde dünyada yapıya yansımayan tek bir karmaşık düşüncenin var olmadığını, her halk düşüncesinin tıpkı dinî yasalar gibi bir anıtı bulunduğunu, insan türünün
Sayfa 194 - 195, 12. Basım, Haziran 2019
Akupunkturda iğneler nasıl etki ediyor? İnsanlar tarih boyunca bir ağrıyı gidermek için sivri şeylerle, sıcak suyla, kızgın demirle, bir başka ağrıyı uygulama tekniğini kullanmışlardır. Akupunktur muhtemelen taş devrinde doğmuş, sivri çakmak taşları tedavi amacıyla kullanılmışlardır. Geçen zaman içinde kemik, bambu ve madeni iğneler, çakmak
Sayfa 93 - AykırıKitabı okudu
Bazı milletler, özellikle de Güneydoğu Asyalılar, eşitliğe daha az değer verir. Yine de milliyetçiliğin tarihi öz olarak dünya çapına eşitlik yürüyüşünün tarihidir: Eşitliğin bazı yerlerde kazanılırken başka yerlerde niye tökezlendiğinin tarihidir ve eşitliğin hayatlarımızı çok çeşitli pozitif ve negatif biçimlerde nasıl etkilediğinin ve insanlığın varoluşsal deneyimini nasıl değiştirdiğinin tarihidir. Bu tarihin ayrıntılarına, girdiği kılıkların tarifine kütüphaneler yetmez. İçinde milliyetçiliğin geliştiği her toplumun kendi milliyetçilik tarihi vardır ve aynı şekilde eşitsizliğin yerine eşitliğin nasıl geçtiğinin -ya da eşitliğin saldırılarına karşı koyduğunun- tarihi de toplumdan topluma değişir. Yine de eşitlik oldukça yeni bir değerdir; tarihsel zamana vurulduğunda, milliyetçiliğin tarihi gerçekten de kısadır.
Sayfa 19 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
DİL NASIL YAŞAR Üretimin olmadığı toplumlarda dil yaşamını uzun sürdüremez. Üretim, dili nasıl yaşatır? Dünya ve yaşam sürekli değişir.
Reklam
277 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.