“Bir baba ihtiyacı her zaman mı vardır, yoksa, kafamız karıştığı, dünyamız dağıldığı, ruhumuz daraldığı vakit mi isteriz babayı?”
Dünyamız güçlü kadınları sevmeyen erkekler ve kadınlar ile dolu. İktidarın erkeklere ait olduğunu düşünmeye koşullandığımız için güçlü bir kadın sapkınlık gibi geliyor bize bu yüzden kontrol altında tutulması gerekiyor.
Reklam
İyi niyetlerle yapılmış Cumhuriyetçi Batılılaşma çabası çoğu zaman ne yazık ki askeri darbeler için şık bir mazeret olmaktan ve Türkiye'yi taşralaştırmaktan başka bir sonuç vermedi. 1950'ler ile 1960'ların başında İstanbul'da geçen çocukluğumu askeri darbeler ve askeri darbe tehditleri, sokağa çıkma yasakları ve yerel siyasi çekişmelerin dünyanın en önemli olayları olarak yaşandığı bir dünya olarak hatırlıyorum. Batı kültürünün kendisinden çok simgelerinin ve törenlerinin taklit edildiği ve geleneksel kültürün aşağı kültür diye hor görüldüğü bu alem bütün kültürlere düşmanca bir tutum takındığı için taşralılığın bütün görüntüleriyle yeşermesine ortam oluşturdu: Çocukluğumda, yabancılardan, bizlerden değişik olanlardan küçümseyerek ve gülerek söz edilirdi. Sanatçılar eğer para kazanmıyorlar ve ünlü ve hapse atılacak kadar önemli değillerse ancak küçümsenmeyi ve acınmayı hak ederlerdi; hatta bu ikincisini hak edebilmeleri için onlardan çoğunluk gibi düşünmeleri beklenirdi. Başka kültürler, dünyalar, bilgi alanları, kimsenin merakını kurcalamazdı: Bilginin ne işe yarayacağını sormak daha kurnazca bir tutum sayılırdı. Ve bütün taşralaşmış kültürlerde olduğu gibi kendi dünyamız bizlere bütün dünya olarak gözükürdü o zamanlar.
Sayfa 248Kitabı okudu
Ama ayrılıktan, dağılmadan ve sonluluktan oluşan dünyamız, aynı zamanda cazibenin, sevginin, kavuşmanın, coşkunun da dünyasıdır.
Sayfa 7 - Om YayıneviKitabı okudu
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski ve onun iç dünyamız için taşıdığı önemi hakkıyla anlatabilmek zor ve sorumluluk isteyen bir iştir, çünkü onun o eşsiz enginliği ve gücü yeni bir ölçüye gereksinim duyar.
Sayfa 83
Reklam
74 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Çocukların duyarlılığına dikkat çekmek, onlara doğa sevgisini aşılamak ve doğanın biz canlılar için olan önemine dikkat çekmek için yazılmış harika bir önerim var #defneninağacı 8 yaş üzeri çocuklar için uygundur. Kitabın içerisinde yer alan resimleri kendi zevklerine göre boyayarak etkinlik de yapmış olur çocuklar. Kitabın sonunda yer alan atölye etkinlikleri de biz ebeveynlere fikir verecektir. Kitapta Defne ile tanışıyoruz. Yağmurlu bir günde dünyaya gelen bebeklerine hediye gelen defne ağacı fidesini görünce bebeklerine Defne ismini verirler Ayşe ve Ali . Minik Defne ve defne fidesi beraber büyürler. İsmini ağaçtan almış olmak mutlu eder Defne'yi. Ağacına gözü gibi bakar, konuşur onunla. Bir gün yine o doğduğu zaman olduğu gibi şiddetli yağmur yağar. Ancak bu sefer ırmak da taşar . Çevreye ve doğaya zarar verir. Yok olan ağaçların yerine yeni fidan dikmek için elele verir çocuklar ve aileler ... Çevrede bahçelerde kesilen ağaçları ve onların yerine yapılan beton bahçeleri gördükçe içim sızlıyor. Doğa bilinci ve ağaç sevgisi küçük yaşta kazanılır. Çocuklarımıza bu sevgiyi kazandırabilmek ve ağaçların dünyamız için önemini kavrayabilmek dileğiyle
Defne’nin Ağacı
Defne’nin AğacıHediye Tekin · Dorlion Yayınları · 20243 okunma
Taş masalına dönüyoruz...
Eğer içimizde bir gönül kaldıysa; masal dinleyen, şarkı söyleyen, şiir okuyan, sulara bakan, kuşlara gülen, ağaçları kucaklayan, yalnızlıkla ürperen bir gönül, dünyamız insanın gövdesinde yeniden filizlenmeye başlayacaktır. Yoksa yaşadığımız gezegen hepimizi bir taş masalına çevirecek.
Para önemlidir; çünkü özgürlük duygusu verir -istediğimize sahip olma özgürlüğü. Para; kibarlık, güzellik, zekâ, güç vermez bize ya da güzel bir sesimiz olmasını, daha hızlı koşmamızı falan sağlamaz. Ama bir özgürlük aracıdır. Çünkü, istediğimiz şeyleri parayla satın alabiliriz. Para “sahip olma” özgürlüğü verir. Araba, bir yerden bir yere gitme özgürlüğü verir. Önemli olan arabanın kendisi değildir. Önemli olan, arabanın bize sağladığı şeydir: Yer değiştirebilme özgürlüğü. Para konusunda da önemli olan, kâğıt paraların kendisi değil, sahip olmamızı sağladığı şeylerdir. Başka gezegenlerde yaşayan canlılar olsaydı ve Dünya’ya gelselerdi, paranın sihirli olduğunu düşünürlerdi: İnsanların kâğıt ve metal paraları var; üstelik, bunları verdiklerinde her istediklerini alabiliyorlar! Bu uzaylılar paranın, kitabın başında sözünü ettiğimiz peri gibi olduğunu ve her şeyi getirdiğini düşünürlerdi mutlaka. Ama, perinin dünyasıyla bizim dünyamız arasında çok büyük bir fark var: Bizim dünyamızda, bazı insanların çok parası var, bazılarının fazla yok, bazılarınmsa hiç yok. Üstelik, çok zengin ve çok yoksul ülkeler var. Ayrıca, herkesin aynı miktarda paraya ihtiyacı ya da isteği de yok. Hem, bir insana ne kadar para gereklidir ki acaba?
Sayfa 33 - Günışığı Kitaplığı
Allahım! Biz senden dinimiz, dünyamız ve âhiretimiz için af ve âfiyet isteriz. Bizi ve dostlarımızı lütuf ve rahmetinle ikrâm yurdu olan cennette bir araya getirmeni niyaz ederiz
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Sayımız az,dünyamız küçüktü. Dünya adalardan ibaret sanır ve ötesini umursamazdık.
Kibrin ve çirkinliğin maskeleri
Dünyamız, maskeleri tutmaktan yorulmayan ellerle doludur ..
Franz Kafka
Franz Kafka
Hepimiz bu dünyada misafiriz. Aşık Veysel'in de dediği gibi, ''İki kapılı bir handa, gidiyorum gündüz gece''. Evet, hayata başlangıcımız doğum ve bu hayatta geçip gidişimiz ölüm. Sadece herkesin alnında yazılı ömür süresince bu dünyada kalıyoruz. Bu ''iki kapılı han'' hayatın amacını ve yaptığımız şeyleri sorgulamamamıza neden olabilecek felsefi bir kavram olabilir. Hayatın geçici olduğu, büyük bir emek ve çabayla yaptığımız bazı şeylerin, kalıcı olmayacağı düşüncesiyle kendimizi bunalmış ve bir boş vermişlik içinde hissetmek: kolaya kaçmak, tembelliğe düşmek, kaderciliğe soyunmak ve inançsızlığa sapmak olur. Bilinen bu gerçeklerin ışığında, hayatın geçici olduğunu anlamak, aslında daha bilinçli ve daha bütün bir amaç için yaşamımıza yardımcı olabilir. Bazı türkülere bile yansıyan ''yalan dünya'' kavramlarının ritminden de hareketle eğer bu dünyanın geçici olduğundan eminsek, ebedi olduğuna inandığımız öbür dünyamız, yani ahiret alemi için çalışmak çok daha anlam kazanır.
Sayfa 30 - Az KitapKitabı okuyor
Kendisi konusunda bilinçlenmeye başlayan bir Kozmos'un bölgesel temsilcileriyiz. Kökenlerimizi araştırabilmeye başlamışız: Harcında yıldız bulunduranlar yıldızlar hakkında kafa yoruyor, on milyar milyar milyar atomun örgütlenmiş toplulukları atomların evrimini inceliyor, en azın- dan bizim diyarda beliren bilincin buralara gelinceye dek geçtiği uzunca yolu saptamaya çalışıyor. Bizim sadakatimiz türlere ve gezegenedir. Biz Dünyamız adına konuşuyoruz. Varlığımızı sürdürme yükümlülüğümüzse, yalnızca kendimize karşı değil, aynı zamanda Kozmos'a karşıdır. Yaşam kaynağımız olan o eski ve engin Kozmos'a.
Sayfa 367 - Altın KitaplarKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.