O hâlde bu nasıl bir hırstır ki, insanları, zorluk ve çaresizlik içinde tüm hayatlarını harcayarak ölüm gelince terk etmesi çok zor olacak o servetleri tarif edilemez sıkıntılarla biriktirmeye itiyor?
Üstelik benim mutsuzluğum sürekli daha da büyüyor, çünkü onlar, kendilerini bekleyen kaderin üzerinde düşünmeksizin, en azından şu anki arzuların zevkini çıkarıyorlar. Lakin ben, son ânımın bilinmezliği ile yaşayarak, üzerime keder sıçramasın diye zevkleri tadamıyorum.
Reklam
Tek kelimeyle, bakışlarını çevirdiğin hiçbir şey yok ki ölümlülüğünün sert yüzünü sana göstermesin!
Diğer arzuların bir an evvel durulmazsa, ne yazık ki o arzu ne özgür ne de mükemmel hâle gelebilecek. Çünkü her ne kadar ruh, yaratılışının asilliğinden ötürü kendini gökyüzünden çalınmış gibi hissetse de aynı zamanda bedenin ağırlığı ve dünya nimetleri tarafından da yeryüzüne sürüklenmiştir. Ve sizler gözlerinizi yere dikili tutarak göğe yükselmeyi arzularken, birinden diğerine itilmiş halde, ne göklere ne de yeryüzüne tam anlamıyla ait olamıyorsunuz.
Ama hangimiz sonsuz sayıdaki hırslarını yok edebilecek hâle geliyor ki ruhlarını mantığın dizginleriyle yönetsin?
Öyleyse ne her söyleneni körü körüne kabul etmek uygun düşer, ki bu yavaş ve tembel bir zekânın belirtisidir, ne de kavgacı kimselerin yaptığı gibi hakikatin karşısında içi boş gerekçelerle direnmek.
Sayfa 38
Reklam
Akıl durgunlaştığında, yanaklar Anlamsızca acılı gözyaşları ile ıslanır.
Vergilius
Diyorum ki, vicdanın gözlerinden yaş getirdi, ama asla gerektiği şekilde seni değiştirmeye yetmedi.
Sayfa 36
Ve ben bunlardan biriyim; yeniden ayağa kalkmak her ne kadar benim başarısızlığımın cezası ise de şu an yerden kalkacak gücü içimde hissetmiyorum, çünkü imkanım varken zaten ayakta durmayı arzu etmedim.
Sayfa 35
Zayıf bir ruh, sonsuz ve sınırsız hayaller ile kuşatıldığında, bunlar ona bir an bile huzur vermez.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.