#JodiPicoult
#KızKardeşimİçin 485 sy
#AprilYayıncılık
İlk başta dikişlerin şeklini onun isminin yazılışına benzetmemi hatırlıyorum.
İçimde çalışmakta olan böbreğine ve damarlarımda dolaşan kanını düşünüyorum. Onu hep yanımda taşıyorum, gittiğim her yere...
________________
Merhaba arkadaşlar 🪽
Sizlere yine empatinin kraliçesi olan Jodi
Merhaba arkadaşlar. Nasıl bir okuma maratonu yaptık ama hazır hafta sonu diyerek. Bir sonraki kitap, daha büyük bir külliyat olacak demiştik, öyle de oldu. Oscar Wilde kalemine neredeyse doyduk ama henüz yeni başlıyoruz desek yeridir. Daha okunacak kitapları var yazarın. Ne mutlu bize ki hem samimi öyküler okuyacağız hem düşündüren ve anlamlı. Bir
Gabriel García Márquez (1927-2014), Kolombiyalı, büyülü gerçekçilik (fantastik ve gerçekçiliği birbirine bağlayan postmodern akım) edebiyat akımının önde gelen, Nobel ödüllü roman ve öykü yazarıdır. En bilinen eserleri
Yumuşacık, çocuk ayakkabısıdır. Dilimize Yunancadan giren sözcük, patika ve paten ile akraba. Dünyanın en kısa öyküsü olduğu söylenir:
"Satılık bebek patikleri, hiç giyilmedi." (Hemingway)
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~
10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte
İbni Sina ya da dünyanın tanıdığı isimle Avicenna...
11.yüzyılda insanlığın cevap aradığı sorulara pozitif bilimci yaklaşımla karşılık vermiş bir felsefeci,eşsiz bir hekim,astronom,matematikçi ve fizikçi..
Hayatı boyunca sorular sormuş "neden'lerin" peşinden gitmiş,çok okumuş,çok araştırmış,çok incelemeler yapmış bir insanlık incisidir İbni Sina ...
Umut veren bir akılcılığı var Avicenna’nın. Dini inancı akıldan ayırmayan yaklaşımı insanı etkiliyor. Aklın geliştirilebileceğine ve bunun için yaşam boyu öğrenmeye devam etmek gerektiğine vurgu yapıyor. Aklın, insana verilmiş en sağlam klavuz olduğunu savunuyor.
Çok etkileyici bir yaşam öyküsü. Kitap başından sonuna kronolojik sıralı bir biyografi değil tabi. Önce kısaca yaşamına değinilmiş ve sonrasında çalışmaları, dünya görüşü, felsefesi kısa kısa açıklanmış, İbni Sina’nın hikmet dolu sözlerine yer verilmiş.
Birazda kötü yönlerinden bahsedeyim. Yazarından hiç beklemediğim bir sıkıntısı var kitabın. Tekrara düşülmüş. Buda bazı yerlerde çok sıktı ve hızlı hızlı (tam odaklanmadan) okuduğum yerler olmasını sağladı. Ve eminim o yerlerde bazı önemli bilgiler vardı ve ben kaçırdım.
İbn Sina’dan bir çok alıntı vardı ama tahmin edersiniz ki günümüzde kullanılmayan terimler çoktu. Normalde bu tür terimlerden sıkıntı çekmem ama bazı alıntılar için daha ayrıntılı açıklama gerekiyordu. Bazı alıntılar içinde fazlasıyla açıklama yapılmıştı.
Kitabı tavsiye ederim. Kendinizi geliştirmek için iyi bir fırsat. Yalnız, sakin kafayla okumaya dikkat edin derim.
Eski yunan ve Roma dinlerinin nesli tükendi onları artık teolojinin değil edebiyatın konusu
Yunanlar dünyanın tepsi gibi düz ve dairesel olduğuna kendi ülkelerinin bu dairenin ortasına işgal ettiğine merkezde yer alan noktanınsa ya tanrıların mesken tuttuğu Olympos dağı ya da kehanetleriyle ünlü Delphoi olduğuna inanırlardı
Yeryüzünün kuzey
Hakan Günday
Derz,Hakan Günday’ın dergilerde yayınlanmış öykülerinden oluşan derleme bir kitap. Başta kitabı alırken öykü olduğunu fark etmedim, Günday’ın yeni kitap çıkarmış olması heyecanıyla ‘’Zaten iyidir.’’ diye düşünerek alıp geçmiştim. Açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu çünkü bir Derda, bir Kinyas ya da bir Asil’i görmek
Müzik gibi kitapların da evrensel olduğuna inanıyorum. Kim yazmış kim söylemiş değil de ne yazmış ne hissettirmiş daha çok tercih ettiğim sorular. Siyasetle aram yoktur. Daha önce defalarca başka bir kitabı önerilmişti ama ben ilk kitabıyla başlamak istedim. 12 harika öyküden oluşuyor kitap. Gerçekten harika. Ön yargı olarak görmemek gerek ama ben genelde Türk yazarlarda seçici olmaya çalışıyorum. Yine de uzun zamandır bu kadar akıcı ve beni sürükleyen bir kitap okumadım. İşin garibi hepsi kısa ve derindi. En çok etkilendiğim dört öykü ki ilki kitabın adı olan Seher öyküsüydü; beni aşırı hüzünlendirdi. Bunun hala devam ediyor oluşu mu ve törenin bir zaman yarattığı bu canilikten daha çok töre olarak adlandırılmadan artık her gün belki de onlarca kadının öldürülmesinden mi bilmiyorum.. Ama içime oturdu bu öykü. İkincisi denizkızı öyküsü oldu. Yaşanan göçmen sorunu bir yana bunu bağırarak da anlatsak anlamayacak kitleye bir kaç sayfa yazıp etkilemek zaten olanaksız olsa da hissedecek çoğu yüreğe dokunduğunu düşünüyorum. Ve Halep ezmesi.. Aşkın farklı bir yüzünü kaderin urganına bağlamış. Bir de katliamla tabureyi yıkmış yazar. Son olarak tarih kadar yalnız. En uzun öyküsü buydu. Ve yaşamda çok ileriye gittiğini düşünse de yerinde sayan asla geri dönüşü olmayan şeylerin aslında eşiğinde duran bir çifti anlatıyor. Bir de dünyanın dünyalılar tarafından nasıl titizlikle yok edildiğini :) kesinlikle tavsiyemdir.
Afşin Kum’un Kırk Üçteki Korkunç Traktör Yağmuru kitabında 19 öyküsü var. Kitabın dördüncü öyküsü "Yeni Hayat Dükkanı " Pangea'dan çıkan Bilimkurgu kulübü seçkisi olan "ilk" öykü derlemesinin de ilk :) öyküsü ve beni Afşin Kum ile tanıştıran öykü. .
İlk kitabının en beğendiğim öyküsü olan “Yeni Hayat Dükkanı” için “Yeni
#Okudum
#KitapYorum
#KardelenSokağı
#TülayDirlik
#ZiniskiYayınevi
#Roman
#222Sayfa
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Ziniski yayayinevinden çıkan, Tülay Dirlik'e ait "KARDELEN SOKAĞI" isimli romanla geldim. Daha önce "DELİNİN ELDİVENİ" isimli romanını okumuş, çok beğenmiştim. Burada olay örgüsü oluşurken; azmin insanı
Bilinen kısa ismi ile İbn Tufeyl (ö. 1185), bir İslam devleti olarak Ortaçağ’da, Güney İspanya’da kurulmuş olan Endülüs’te yaşamış, pek çok bilim alanında uzmanlaşmış bir Arap Müslümandı. Ünlü kitabının ve kahramanının ismi Hayy bin Yakzan idi.
Hayy'in kısaca özetleyeceğimiz öyküsü "yeryüzünün en ılıman ve mükemmel havasına sahip,"