Ya Rabbi!
Sonsuz şükürler olsun,
yeni bir güne uyandırdığın için.
Sonsuz şükürler olsun, verdiğin sonsuz nimetlere.
Sonsuz şükür bize göz aydınlığı olarak verdiğin çocuklarımız için. Onları bize emanet ettin.
Sen onları muhafaza et, koru.
Bizi onlarla imtihan etme.
Onları açık, gizli her türlü günahtan muhafaza et.
Onları kitabını rehber
İçinizdeki çocuğu, öldürmeyin derlerdi,
Bu şartlarda, çocuğu koruyup kollamak kolay değil,
"Binlerce masum çocuklar dünyanın gözü önünde hiç yere öldürülüyor "
Bu gün 23 Nisan ve neşem yok
Sürya: (Göksel Tanrılar) Güneş yuvarlağını belirtir, güneşi simgeleyen tanrılar içinde en belirli olanıdır. Sürya'ya on kadar ilahi sunulmuştur. Sürya'nın gözünden, çeşitli yerlerde bah sedilirse de o, daha çok *Mitra ve *Varuı;ıa'nın, *Agni'nin ve başka tannlann gözü olarak anılır. O, her şeyi ve her yeri gö rendir; bütün
Çevredeki devasa fabrikalara, demiryolunun o milim şaşmayan düzgünlüğüne, çeliğin parıltısına, elektrik enerjisini kendine ram edişine bakarak böbürlenmeye yeltenen insanın gözü yukarıya kayıp da milyarlarca yıldızla döşenmiş göğü fark edince içinde yaşadığı bu dünyanın kendi galaksisi içinde bir toz zerresi olduğunu ve ait olduğu galaksinin de galaksiler evreninde bir başka toz zerresinden ibaret bulunduğunu kavrıyor ve böbürlenme hevesini kursağında bırakmak zorunda kalıyor.
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır.
Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz:
– Giriş
– Kitapla İlgili Düşüncelerim
– Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi
– Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi
– Turin
Kadın gebelik döneminde de gayet hareketli ve aktif olmalıdır. Hareket halindeki beden tıpkı bir dinamo gibi kendi kendine elektrik üretir ve üretim de çocuğun gelişiminde önemli rol oynar. Elbette hareketlilikle elde edilen enerji de tek başına yeterli değildir gebe kadın için... İşte tam bu noktada devreye erkek girer. Doğum süreci genel
Mavi kelebekleri bilir misiniz?
Takvimler 1995’i gösterdiğinde Sırplar Bosna halkını emsali görülmemiş bir biçimde katleder. Soy kırmaktan çok daha öte bir katliamdır bu. İşkence, tecavüz ne varsa barındırır içinde. Ve öldürdükleri Bosnalıları toplu mezarlara gömmek üzere yine Bosnalı kamyonculara taşıtırlar. Onların sonu da farklı olmayacaktır,
"Çocuklarımızı bütün dünyanın gözü önünde sokaklarda öldürdüler. Arap devletleri nerede? Dünya nerede? Neden bu zulme, bu katliamlara sessiz kalıyorsunuz? İşgalci İsrail kuvvetlerinin burada yaptığı tam olarak bir soykırımdır. Şu ana kadar hiç kimse Filistin halkının çığlığını duymadı. Artık bizi görün! Artık bizi duyun!"
Silah arama bahanesiyle evleri basanlar Fransızlar, aramayı yapanlar Ermenilerdi. Evinde birkaç mermi bulunan Tevfik Bey'i, sömürge usulü, bir ağaca baglayıp vücudu simsiyah olana kadar kırbaçlayanlar da İngilizler oldu. Aramaları soyguna çevirmiş bulunan Fransızlar, bu olaydan sonra hırsızlığı daha da arttırdılar.
Halılar, kilimler, kıymetli eşyalar, Çukurova Türklerinin ecdat yadigârı neyi var neyi yoksa Fransa'ya taşındı. Gümüş tepsiler, çatal bıçak takımları, antikalar, av tüfekleri, hiçbir şey ellerinden kurtulamadı. Bir taraftan soygun yapıyorlar, bir taraftan Arap Kulübü, Kürt Kulübü, Çerkes Kulübü, Boşnak Kulübü, Asuri Kulübü, Gildani Kulübü açıyorlardı. Zeytun ve çevresinde 30 bin kişilik silahlı bir Ermeni kuvveti oluşturmayı da unutmadılar.
Aynı zulüm Antep'te İngiliz eli ile sürüyordu. Müslümanların silahları makineli tüfeklerin gölgesinde toplandı. Silah teslimi bittikten sonra, Amerikan Koleji Müdürü Meryl, "Türklerde daha 26 bin silah var." dedi. Bundan sonrası, köylerde kafaların çizmeler altında ezilmesiydi.
16 Subat'ta Ermeni lejyonerler İskenderun'da Müslüman evlerine saldırdı. Köylerde değil, dünyanın gözü önünde Müslümanlar boğazlandı. Öyle çok cinayet işlediler ki bir sayı belirlenemedi.
Onlara da sözüm var Yüreklerine ulaşabilmem için ne yapmam gerekiyor.
Ey, gökte parlayan güneş! Sen dünyayı çepeçevre dolaşırsın, insanlara sen anlat!
Ey, yağmur bulutu! Aydınlık sağnağını yeryüzüne gönderirken her damlanla sen söyle!
Ey Toprak Ana, sen bizi bağrında barındır , dünyanın dört köşesindeki insanları beslersin! Sen söyle insanlara, onlara sen anlat!
Hayır, Tolganay, sen anlat! İnsansın sen. Her şeyden yüce, her şeyden akıllısın; insansın sen! Sen anlat!