Yol refiksiz ne mümkün! Yoldaş bizi yolda tutan, ayaklarımıza güç veren, yüreğimize cesaret dokuyan, yorgunluğumuza sığınak olan, yolculuğumuza şahit olan, yolculuğuna şahit olduğumuz.Bize kendimizi gösteren ,zatında kendimizi bulduğumuz evimiz.
Yolcuyuz ve önümüzde yolcularını bekleyen bir ahiret var. İnanmakla açılıyor önümüzde sırat-ı müstakim. Her bir müslümanın kalbindeki nur, aydınlık oluyor kervandakilere. Refik, kimi zaman, Hira'da ne yaşadığını anlamaya çalışan Resulullah'a "O seni asla utandırmaz" diyerek sekinet veren oluyor; hicret yolculuğunda,mağarada ikinin ikincisi, hicretin sıhhati için Resulullah'ın yatağına yatan oluyor, Resulullah'ın ahtini kördüğüm gibi koruduğu oluyor zaman içinde. Yolculukta hep biri oluyordu insanın yanında. Yolculukta, yolculukla doluyordu kalpler. Kalplerdi birbirini gören, birbirine şahit olan, zamanı, dünyayı aşan.
Affetmek, sabretmek var, merhamet var yolumuzun üzerinde, şükür var. İnfak var elde ne varsa, vakfetmek var bir hayatı. Genişlik var darlık var ikisini beraber yönetmek var. Dalaleti hidayete, küfrü imana çevirmek var. Yeryüzünü sınırlara ayırmadan önce nefisleri sınırlamak var. Bencillikten, kibirden, hırslardan arınıp vahye teslim olmak var. Ruhu maddeye tutsaklıktan korumak , vahiyle buluşturmak var; dirilmek var…
Görülmek var bu hayata, işitilmek, duyulmak, anlaşılmak var. Söz bırakmak var geriye bir ömürden. Ev olmak, şehir olmak var inananlara. Geriye bakıldığında "yaşadı" denilmek var.
Hepimiz yolcuyuz bu yolda,hepimiz yol arkadaşı…
(Bir İstanbul-Çanakkale yolculuğu sonrası, 06.04.2024)