“Kıymetli vatandaşlar, bu toprağın aziz insanları... Yıllardır istismar edilen bu vatanın yiğit evlatları... Artık hıyanete dur demenin, vatanı satanlara hak ettikleri cevabı vermenin zamanı gelmiştir.”
"Üçüncü aile gereksinimi, 'yakınlık ve dayanışma duygusu'dur. Aile üyelerinin birbirleriyle dayanışma ve güven duygusu içinde olması, temel gereksinimlerden bir diğeridir. Aile içinde karşılıklı güven ve dayanışma duygusu varsa, bireyin aile dışında karşılaştığı stres getirici olumsuz olaylar yıkıcı etki yapmaz. Güven duygusunun baskın olduğu aile, dış dünyanın yaratmış olduğu üzüntü ve kaygılardan kurtulacak bir sığınak oluşturur."
“Eski Türkçeye diğer çok doğru bir bakış da Ali Şîr Nevâyî’nin bakışıdır. Nevâyî, Türkçenin bir ‘fiiller’ ve ‘mecazlar lisanı’ olduğunu anlatır. Bir tarih boyunca at üstünde yaşayarak engin Asya bozkırlarını ‘Gel!’, ‘Git!’, ‘Vur!’, ‘Kır!’ ‘Çık!’ ‘İn!’ ‘Koş!’, ‘Dur!’ vb. gibi tek heceli sadâlarla dolduran Türkler, devamlı bir fiil ve hareket hâlinde oldukları için dillerinin hemen bütün fiillerini kendileri yaratmışlardır. Maden adları gibi, ziraat işleri gibi, kahramanlık ve binicilik sahaları gibi, kendi hayatlarının ve sanatlarının çok sayıda kelimelerini de yine kendileri yaratmış fakat diğer hayat, eşya, iman ve tefekkür kelime ve kavramlarının mühim bir kısmını, kendilerine lazım olduğu ölçüde, başka dillerden almışlardır.” (s. 36-37)