495 syf.
9/10 puan verdi
okuduğum ilk dan brown kitabıydı.oldukça sürükleyiciydi.okurken devamında ne olacağını, kitabın sonunun nasıl biteceğini düşünüp durdum.birazını doğru tahmin etmişim ama o son olayı hiç kestiremedim.:D Birde Eyfel kulesi zaten gözüme güzel görünmezdi Langdon'un o benzetmesinden sonra iyiye sevimsizleşti.Bundan sonra Disney çizgi filmlerine ayrı bir gözle bakacağımda kesin.her yerde subliminal mesaj arar dururum.
Da Vinci Şifresi
Da Vinci ŞifresiDan Brown · Altın Kitaplar · 200346,1bin okunma
484 syf.
7/10 puan verdi
Okumaya başladığımda kesinlikle sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Ancak sayfalar ilerledikçe, Maximilian Wagner'in aşk hikayesi beni müthiş etkiledi, bir elimde kitap diğer elimde bilgisayarın klavyesi olayların geçtiği yerleri araştırdım, bir yandan kitap okuyup bir yandan Struma hakkında daha fazla bilgi edinmek için internette gezindim durdum. Okurken çok şeyler öğreneceğinizden emin olabilirsiniz.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,5bin okunma
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitirdikten sonra elimde kitap 5-10 dk öylece durdum.Beni etkileyen nadir kitaplardan birisiydi.Ve John Steinbeck'in okuduğum ilk kitabı.
Acı Hayat
Acı HayatJohn Steinbeck · Altın Kitaplar · 19631,041 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
kitabı okumaya büyük bir merakla başladım. yazarın daha önceki eserlerinden aldığım tadı yeniden alma heyecanı ile günlerce debelenip durdum, sonuç hayal kırıklığı oldu. yer yer hareketlenen ve klasikleşmiş grange akıcılığına rağmen ne yazık ki grange eserleri arasında en kötüsü diyebilirim. iki farklı olay arasında hiçbir bağlanntı yoktu. 240 sayfa okuduktan sonra aniden bir konu bitip başka bir konuya geçiliyor , kalan 140 sayfada hızlıca diğper konu işleniyor. bu vakitten sonra grange dan ümidimi kestim, yeni favori yazarımı aramaya başladım .
Kaiken
KaikenJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20135,4bin okunma
(…) Bütün bir gece, sözcükler, göçmen kuşlar gibi küme küme gelip boş kâğıtların üstüne kondular. Sabaha kadar cıvıldaştılar. Sabaha karşı başımı yastığa koyabildiğimde başım kum saatinden farksızdı. Sağa sola dönüp durdum; kum taneleri düştü pıt pıt, o kulaktan o kulağa.
Tam arkamı dönmüştüm ki bir şey fark edip durdum. "Cam?" "Efendim?" "Kantinde ne işin vardı? Senin normalde bu saatte dersin yok mu?" Dudaklarının köşeleri yukarı kıvrıldı ve o lanet gamze yanağında belirdi. Öyle gülümsediği zaman göğsümün içinde bir balon şişirilmiş gibi hissediyordum. "Evet, normalde şu an derste olmam gerekirdi," dedi. Gözleri güneşin altında muazzam bir maviye dönmüştü. "Ama ben seni görmek istedim."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.