Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm; Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde! Onun saçları öğretti bana dalgayı; Çalkandım durdum rüyalar içinde.
İki Olmak
Onlar,otlar,burada yoklar. Dedim sana. Bunca zaman geçti,çok bekledim,sen bekleme hala yoklar. Ben durdum,bekliyorum,onlar yoklar. Çok bekledim. Böylece,katıladım kendimi,durdum,taş oldum. Yoklar. Biri sonra kırdı taşımı. Yana devrildi biri. İki oldum. Yoklar.
Reklam
“Onlarca yıldır daha iyi bir hayata hazırlanıp duruyorum… ama o hayat bir türlü gelmek bilmiyor. İnsanın kendi mutsuzluğuyla ilişkisinin sadece onu beklemek olduğunu fark edene kadar uzun bir süre duygusal ve melankolik bir halde yakınıp durdum.”
Sayfa 120Kitabı okudu
20 yaşındayım. Hayatımdaki en önemli şey, gözlerim. Gördüğüm kadar varım, Çünkü varlığımı tanımlayan şey olan fotoğraflar, gördüğümden öte değil. Projem için özel bir fotoğraf çekmek için geldiğim bu dağ başında, telefonumun karıştığı ve sesinden başka hiçbir şeyini bilmediğim bir kızın neye benzediğini bilmeden onu düşünüp durdum.
Sayfa 163 - EpsilonKitabı okudu
Herkesin bir kalbi vardır.. unutmayalım..
"Bütün hafta boyunca herkesin çarpan kalbini gördüm ve kendi kendime, 'Herkesin bir kalbi var, herkesin bir kalbi var,' deyip durdum.."
bazen mecbur kalırsın ..
Yazdığım yalanı düşünerek durdum. Beyaz bir yalandı.
Sayfa 167 - Pena YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Meczup
"Ölümün sevdayı bitirmeye yetmediğini o an anladım. Sevgili öldü diye sevda bitmiyordu, bitmezdi. Neden sonra rüyamda işittiğim o cümleyi söyledim durdum kendi kendime; ''Sevmek Beklemektir''...
Sayfa 66 - Nesil yayınlarıKitabı okuyor
Yaş kırklanınca bir köşede durdum ben. Orada durup geçmişime baktım ben. Geçmişimde ben doluydum hep ben. Hep ben, bütün kendimin köşelerinde düşen tökezleyen. Seyrettim kendimi geçmişten geleceğe uzanan çizgi üstünde. Her düşmenin ve tökezlemenin gerçekleştiği köşelerde. Hep ben, köşelerde bir kararın eşiğinde. İnsan hep doğru kararı mı verir anne?
Sayfa 57 - Ketebe Yayınları ~ Kalp İkiyi İnkar Edecektir* (Ahmet Murat'ın bir şiirinden...)Kitabı okudu
Günlerce ağladım. Günlerce, aylarca, sabahlardan akşamlara, akşamlardan sabahlara kadar durdum durdum ağladım. Sonra alıştım. Artık var olmayışına alıştım. Ama öldüğüne hala alışamadım.
Kadının yürüme yolundan aceleyle büyük Victoria tarz eve doğru gidişini seyrederek orada durdum. Boşboğazlığım sağ olsun, büyük ihtimalle o evin içini hiç görmeyecektim. Öte yandan, Mike'ı Eğlence Parkı'na götürme fikri o kadar uygun geliyordu ki. Yazın, her türlü sorunu ve engeli olan çocuk gruplarını ağırlamıştık. Kötürüm çocuklar, kör çocuklar, kanser hastası çocuklar, (cahil 70'li yıllarda geri zekalı dediğimiz) zihinsel engelli çocuklar... Mike'ı Çılgın Sarkaç'ın en ön vagonuna oturup havalara fırlatmayı düşünmüyordum. Sarkaç kış için kapatılmış olmasaydı bile, o kadar da dangalak değildim. Öte yandan atlıkarınca hâlâ çalışıyordu, Mike ona binebilirdi. Wiggle-Waggel Köyü' nü dolaşan trene de. Fred Dean'ın çocuğu Mysterio'nun Aynalar Malikanesi'nde dolaştırmama da ses çıkarmayacağına emindim. Ama yok. Olmazdı. Mike, Annie'nin narin çiçeğiydi ve kadın bu durumu korumaya kararlıydı. Uçurtma. normal gidişattan bir sapmaydı, benden dilediği özür de yutmak zorunda olduğu acı bir ilaç.
Sayfa 164
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.