duru

ailecek sönük, pörsümüş hayatların ya içindeydik ya da oraya doğru gidiyorduk görünüşe göre; beni de buralara kadar kaçmaya iten para kazanma ya da "başarılı olma" itkisi değil, yeni bir hayat arayışıydı.
Reklam
Belli ki kendi kendine konuşup durmuş, beklemiş, tartışmış, yatışmış, uykusuz kalmış, sarhoş olmuş, başkalarına danışmış, fikirlerini almış - benim dışımda herkesin. Bir şeyler değişmiş olmalı -günler onun için de birbirinin aynı geçiyor sanırken ben- görmemişim.
Hiçbir zaman ne yapacağımı bilemeyeceğim, hep böyle çırpınacağım, bir o yana bir bu yana, hep aynı telaş... Şu anda da ileride duyacağım telaşların telaşıyla çırpınıyorum

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hafta boyu çalışıp durmuş insanların bir günlük tatillerinde acıklı bir yan var; biraz da bu yüzden evden çıkmam pazarları.
Reklam
İnsanların çoğu kaç yaşında olduklarını doğdukları güne göre hesaplar. Ben onlar gibi değilim. Ben gerçek anlamda varolmaya çok sonra başladım.
İnsan kendini yalnız hissedince, buna ne kadar hazırlıklı olsa da üzülüyor.
Ama mutluluk kısa sürer ve tadını kaçıracak bahaneler asla bitmez.
Alice, en son yazılar çıkana kadar, filmden gerçek yaşama geçişteki o acılı anı biraz daha ertelemek için oturduğu yerde kaldı.
Hiç kimse seni izlemediği, bu rezil ve önemsiz gündelik olayı yumuşatmadığı ve bu işe bir anlam ve önem yüklemediği halde mutfağın bir köşesinde oturup konserve çorba içmek ne büyük bir yalnızlıktı.
Reklam
Yalnız başına oturmuş yemeğini yerken Alice, birinin onunla ilgileneceği, böylece kendisiyle ilgili ufak ayrıntıların takdir edildiğini hissedeceği güne özlem duydu.
Eğer bir yerlerden işitmiş olsaydı, Proust'un (hiç de Aristocu olmayan) şu değerlendirmesine hak vereceği kesindi: Arkadaşlık korkaklıktan başka bir şey değildir, aşkın getireceği daha büyük sorumluluklardan ve zorluklardan kaçıştır yalnızca.
Başka birinin duygusal müttefiki olmaktan kaçınmamız için en iyi neden, bizim sakin, dışarıda kalan ve duygusal bağlantıyı sürdüren bir konum üstlenmemiz halinde diğerlerinin kendi öfkeleriyle başedip farklılıklarını tartışma şanslarının artacak olmasıdır.
"Hayvan yemek" hakkında bir kitap yazdığımı söylediğim hemen herkes, görüşlerimi bilmeden, bunun bir vejetaryenlik davası olduğunu zannetti. Birtakım gerçekleri ortaya koyan bir varsayım bu: hayvan yetiştiriciliğiyle ilgili bir araştırmanın kişiyi et yemekten vazgeçirebileceğini ima ettiği gibi çoğu insanın bu gerçeğin bilincinde olduğunu da gösteriyor.
Yemek yemenin yaşantımızdaki diğer tüm etik meselelerden ne farkı vardı ki? Arada sırada yalan söyleyen dürüst insanlardık, bazen sakarlık eden dikkatli tiplerdik. Zaman zaman et yiyen vejetaryenlerdik.
448 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.