Yahve’nin sûretlerinin yapılması, iyi bilinen Musa Kanunu’nun İkinci Emrinde olduğu gibi, bütün İbrani peygamberleri tarafından şiddetle yasaklanmıştı. Allah’ın adını yazmak bile hoş görülmemişti.
...geçmişte her yer ve zamanda Müslümanlar, İslâm devletinin varlığını bizzat İslâm’ın gerektirdiği bir sonuç olarak görmüşler ve bunu şer’i hükümlerle temellendirmişlerdir.
Yerleşim birimi (hârah), merkezi cami olan, etrafındaki medrese, hamam ve çeşmeleriyle bir bütündü. Bunların yakınında bir çeşit dış çember olan çarşı (sûk), birkaç dönemeçli sokak boyunca bir ya da daha fazla dükkân sıralarını barındırırdı.