Dr. İsmail Faruki, 21 Ocak 1921’de Filistin’in Yafa şehrinde doğdu. Babası Abdulhüda el-Faruki, İslami ilimlerde çok bilgili bir din âlimi ve İslam hukukçusuydu. Faruki, ilk zamanlarda İslami eğitimini evde babasından ve yerel camilerdeki hocalardan almıştı. İlk ve orta öğrenimini Fransızlara ait Des Frères (St. Joseph) Koleji’nde 1936 yılında tamamladı.
İlk görevine İngilizlerin mandası olan Kudüs’te kooperatif dernekleri idaresinde kayıt memuru olarak başladı.(1942) Ardından 1945 yılında Celile valiliğine atandı. (Celile İsrail topraklarının üçte birine tekabül eder) Görevi boyunca Filistinlilerin haklarının ısrarlı bir savunucu oldu. 1948 yılında İsrail Yahudi devletini İngilizlerin desteğiyle bölgede kurduktan sonra Faruki ilk önce Beyrut’a göç etti. Beyrut’ta Amerikan Üniversitesi’ne kayıt olduktan sonraki yıl Beyrut’ta Müslümanlar arasındaki tefrikalaşma ve iç bölünme ile hayal kırıklığına uğradığı için A.B.D’ye göç etti. Burada İndiana Üniversitesi’nde Modern Ahlak alanında eğitim aldı. İlk mastırını aynı üniversitede felsefe alanında yaptı.(1949) Harvard Üniversitesi felsefe bölümünde “İyinin Hakkı: Değerin Epistemolojisi ve Metafiziği” adlı teziyle ikinci mastırını yaptı.(Mart 1951) Ardından tekrar İndiana Üniversitesi’ne döndü ve doktora çalışmasını burada tamamladı. (1952) Klasik felsefe alanında ve batı geleneği düşünce alanlarında derin ve köklü bir birikime sahip olan Faruki, eşi ile birlikte 1953 yılında Suriye’ye, ardından Mısır’a gitti.Amerika'da yaşadığı zaman zarfında geçimini Amerikan Kültür derneğiyle birlikte çeşitli çeviriler yaparak kazandı. Faruki aynı zamanda iyi bir müteahhit olarak çalıştı. Onun güzellik anlayışı, sanatı ve doğu tarzı dekorasyonu birçok Amerikalı müşterinin dikkatini çekti. Faruki bu alanda çok para kazanabilirdi. Fakat o bu işi sürdürmedi ve âlim olmayı tercih etti ve Mısır’da kaldığı süre içinde el-Ezher Üniversitesi’nde (1954-1958) “İslam” alanında bir doktora çalışmasını yaptı.
1958 yılında Kanada McGill Üniversitesi’ne misafir akademisyen olarak davet edilen Faruki burada ilahiyat fakültesinde de Hıristiyanlık ve Yahudilik alanlarında eğitim aldı ve burada ünlü Pakistanlı âlim Fazlur Rahman’la tanıştı. Faruki ile ilgili anılarını anlatan Fazlur Rahman her ne kadar Faruki ile aynı düşünce sistemlerine sahip olmasalar bile Faruki’yi genç Arap kuşak içerisinde en iyi kafalardan birine sahip biri ve en soyut felsefi konulara gayet iyi yaklaşabilen biri olarak niteledikten sonra onun çağdaş batıyı kapkara bir leke olarak görmesini ve klasik İslami malzemeyi ise tertemiz olarak görmesini “ne yazık ki” diyerek ifade etmiştir. Faruki ile 3 yıl McGill üniversitesinde çalışan Fazlur Rahman onu son derece cana yakın, tebessümlü biri olarak tasvir etmekte ve beraber oldukları bu üç yıl içerisinde de onu hiç kimseyle münakaşa ederken görmediğini söylemektedir. Fazlur Rahman, Faruki’nin kendisini çeken yönünün isyankâr ruha sahip olması ve İslam’a dair yapılan Batılı araştırmacıların saçmalıklarını tenkit edebilecek kadar zeki ve kavrayışlı olmasını gösterir. Onun çok iyi bir arkadaş olduğunu ve sürekliliğini devam ettiren entelektüel canlılığa sahip olduğunu, İslam düşüncesinin klasik alanları olan fıkıh, kelam ve tasavvufa ise ciddi olarak asla yönelmediğini söyler.
27 Mayıs 1986 tarihinde İsmail Raci el-Faruki ve eşi Lamia Faruki evlerinde uğradıkları bıçaklı saldırı sonucunda öldürüldüler.
Müslüman hükümetler, başkentlerinde
iki yanı batı tarzı gökdelenlerle çevrili
yeni bir ana cadde açılınca gururlandılar,
ama kentlerinin öteki mahallerinin ve köylerinin sefaleti, viraneliğinden pek utanmadılar.
Kıraat İlmi
Hz. Peygamber Aleyhisselam bazı Arap kabilelerinin aksanlarına ve lehçelerine göre Birkaç çeşit okuyuşu tasdik etmiş fakat Kureyş kabilesininkini bir standart olarak ortaya koymuştur
📕
Yunus Özdemir yazdı: Aydınlatan İslam ve Farukî'nin Görüşleri
Yafa'lı İsmail Râci el-Farukî, ilk ve orta öğrenimini St. Joseph Koleji'nde, lisans öğrenimini Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde tamamladı. Eğitim hayatından yöneticilik görevine hızlı bir geçiş olmuştu. Üç yıl sonra, yani 1945'te dört yıl Celîle şehrinin valisi olarak görev yaptı. Bu dönemi, eğitim hayatının en hareketli yıllarında, yönetim sorumluluğu ile taçlandı. Filistinli olmanın bir ömür boyu bedeli vardır.
Değerlendirmenin devamı için: kitaphaber.com.tr/aydinlatan-isla...
Kitap Değerlendirmesi: Yunus Özdemir, Kitap Haber aracılığıyla.
İslâm ve Müslüman
Atasoy Müftüoğlu, 1980’li yılların başlarında İsmail Râci el-Farukî ile tanış olduğu ve kitabın sunuş başlığını hazırlamıştır. Modern Cağda İslâm hakkında çalışmalarıyla tanınan Müftüoğlu, “Niçin İslâm?” kitabı şöyle değerlendirir: Müftüoğlu çağımızın algı dünyasını -sömürgeci bilginin nesnesi- olarak telaffuz eder.
İslâm Aydınlatıyor
Yafa'lı İsmail Râci el-Farukî, ilk ve orta öğrenimini St. Joseph Koleji’nde, lisans öğrenimini Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde tamamladı. Eğitim hayatından yöneticilik görevine hızlı bir geçiş olmuştu. Üç yıl sonra, yani 1945’te dört yıl Celîle şehrin valisi olarak görev yaptı. Bu dönemi eğitim hayatının en hareketli
İslâm’ın Özü
İnsanın karşılaştığı her türlü etki ve durumu anlamlandırma yeteneğine sahiptir. Şuurun güçlenmesi için anlamlandırdığı kavramları her zaman değişim/dönüşüm halinde tutar. Kabiliyetlerini keşfeder ve geliştirir. Tüm bu süreci kapsayan inanın merkezi haline gelen iyi/kötü değerler vardır. İslâm’ı benimseyen bir birey içinde “Tevhid”