16 gün sonra bu dünyada ki 23. Yılımı dolduruyorum. Bir çok müşkille karşılaştım, bir çok değeri sorguladım ve bir çok inancı da reddettim. Çevremde hep asi ve anarşist bir ruh hali ile tanındım. Son dönemde moda olduğu üzere bundan gurur duymam gerekirken ben daha çok azap duydum.
Eğer aklınız size ışık olduysa ve yürüdüğünüz her yol tecrübe adıyla yıllarınızın torbasına girdiyse, insan insana anlatmadan bu torbanın ağırlığını kaldıramaz ve onunla yol alamaz.
Torba ağırdır. Yükün sentezlenmesi ve özlenmesi gerekir ki insan yüküne sadakat besleyebilsin.
Böyle ışıklı bir kitap ancak böyle azaplı bir yolda yoldaşlık edebilirdi. Düşünce kılavuz edildiğinde böyle bir hayat çıkardı ve çıkmıştı da.
Bir martıya yüklenmiş bunca hakikat, aslen hakikati savunanların kaderiydi. Sıradan ile sıradan olmayan arasında çıkan kasdetmek, açıklamak kelimeleri kadar basitçe anlatabilinecekte olsa İsa dan Muhammet’e hakikati savunanlara gereken siyaset martının yaşamına yakıştırılmış.
Kitabın ifadesi ile:
Tüm düşünürlerin (Peygamber, Feylazof, veli, aydın...) kaderi ortaktır. Aslen ortak olan şahıs hayatları değil düşüncenin kendisinin varlığı ve kemalatıdır. Çabasız elde durmaz, çabasız elden de gitmez.
Hangi düşünürün hayatını okumuş olursanız olun. O kişi bu kitapta martı diye zuhur etmiştir. İşte şimdi sadece hayat hikayesini değil düşünürün kendi dünyasını da okuma fırsatı bulacaksınız.
Keyifli okumalar