Pek çok insan, hayatı boyunca çevresindeki kişilerin kendisi için güzel şeyler düşünmesi ve kendisine sevgi ve saygı duymaları amacıyla birçok konuda tavizler verir. Bu yanlış mantığı hayatta ilke edinen insan, artık kendi özgür aklı ve vicdanı ile hareket edemez hale gelir. İnsanların rızasını kazanmak maksadıyla sürekli kalıp değiştirmek zorunda kalır. Doğruluğundan hiçbir şüphesi olmayan konularda dahi, toplumun talepleri ve menfaatleri vicdanını maalesef bastırır. Oysa Kuran`da Allah`ın hoşnutluğu üzerine kurulmayan bir yaşamın, sahibini sürükleyeceği kötü son şöyle bildirilmektedir:
Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 109)