Bizim sevimli yaratık onbeş günden beri kendisiyle ilgili birtakım plânların yapıldığını farketmiş, ve kadınlara özgü bir kaprisle, eski aşkını susturmaya başlamıştı; Franlo'nun sunduğu görkemli hayatı düşünürken usul usul Bay Goe’yi geri plânlara kaydırıyor, bunu da kendine karşı şöyle bir özre bağlıyordu: Ne denirse yapmaya hazır olacak, ailesini kırmayacaktı.
Onun eli ne kadar farklıydı bu anıyla kendinden geçti tıpkı bir gül yaprağı gibi diye düşündü bir kar tanesi kadar serin ve yumuşak basit bir kadının elinin bu kadar tatlı bir yumuşaklığa sahip olabileceğini hiç düşünmemişti kendini böyle bir elin onu okşamasının nasıl olacağını düşünürken yakaladı ve suçsuzlukla kızardı
İnsan hissederken, düşünürken, hüküm ve karar verirken tek bir varlık olarak hareket eder. Hayatla ilişkimiz sadece hislerimiz, kalbimiz, sezgilerimiz, arzularımız yahut korkularımız üzerinden olamaz.
bu nasıl bir yazar? yazdığı şeyleri öyle merakla okutuyor ki şimdi üçüncü kitabı okumadan nasıl durayım? başrol kızımızın başına gelenler o kadar kötü ki kitaptan nasıl etkilendiysem bugün gün içinde kızı düşünürken buldum kendimi. umarım ki elder sayesinde düzelicek 777. kitabın sonunda konuştuğunu okumak beni mutlu etti.