Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu

Şimdi bir ben varım, adın ve bir de duvarlar.
Reklam
Aranırken ayın olgun sesini,  Soğuk ay öptü beyaz ensesini,  Sardı her uzvunu bir ince sızı;  Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı.  Soldu, günden güne sessiz, soldu!  Dediler hep: "Kıza bir hal oldu!"  Ta içindendi gelen hıçkırığı,  Kalbinin vardı derin bir kırığı.  Yattı, bir ses duyuyormuş gibi lal.  Yattı, aylarca devam etti bu hal.  Sindi simasına akşam hüznü
yağmur olsan, binlerce damla arasından tutardım seni. çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu kadar yürekten çağırma beni Bir gece ansızın gelebilirim Beni bekliyorsan, uyumamışsan Sevinçten kapında ölebilirim Belki de hayata yeni başlarım İçimde küllenen kor alevlenir Bakarsın hiç gitmem kölen olurum Belki de seversin beni kim bilir Kal dersen, dağlarca severim seni Bir deniz olurum ayaklarında Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz Kalbim duruverir dudaklarında. Ya da unuturum kim olduğumu Hatırlamam belki adımı bile Belki de çıldırır, deli olurum Sana kavuşmanın heyecaniyle Aşk bu, bilinir mi nereye varır Ne durdurur özleyeni, seveni Bakarsın ansızın gelebilirim Bu kadar yürekten çağırma beni. Ümit Yaşar Oğuzcan
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,  koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.  Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.  Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.  Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.  Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.  Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. 
Reklam
ellerini tutabilsem pia'nın ölsem eksiksiz ölürdüm
Ben Kırkının ilk basamağında nefeslenen solgun bir yaprak… Adım kadın… İster unutulmaya yüz tutmuş bir şarkının notalarında sakla beni; ister yenileri için eski şiirlerin arasından çıkar maya et, sonra geçmişin uçurumlarına fırlat at… Meral Demir
"Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı"
Bugün ağaçlar antikorlardan daha hain Ölen bir hücrenin kökünden armağan ve sakin
Kaçmak bi serkeşin kol saatinin sesiydi.
Reklam
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü.
Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım.
"Burada adı suya yazılmış biri yatmaktadır."
Reklam
Hayat, ruhuma damla damla kezzap damlatıyor yavaşça. Her eyleminde biraz daha acı, biraz daha keder. İşkence bu. Yaşamaya dair inancımı kaybettiren, ölümü arzulamama neden olan bir işkence.
Sayısız gerçeklik olmalı. Sadece bizim körelmiş duygularımızla algıladıklarımız değil aynı zamanda içiçe geçmiş bir gerçeklikler karmaşası var. Sınırlara inanmamız sadece korku ve ukalalılıktan. Hiçbir sınır yoktur. Ne düşüncelere ne de duygulara. Sınırları koyan korku ve endişedir. Autumn Sonata (1978)
"Herkesin bir akşam beraber rakı içmesini sağlamak isterdim"
Fazla vaktim kalmadı Artık ifadem alınmalı. Asaletim de sizin olsun baylar, rezaletim de!  Beni bir sutyen lastiğiyle asın. İnanın kendimin “Yokluğunda çok kitap okudum” Bana birkaç hayati meseleyi ödünç ver kalbim Görüş günlerinde seninle konuşabilmem için. Kalbim neden ben?  Sırf sevinsin diye seni bir kere bile Elinden tutup parka götürmedim. -Didem Madak
Aldatıldığımız önemli değildi yoksa Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak Gümüş semaverleri ve eski şeyleri Salt yadsımak için sevmiyorduk Kötüydük de ondan mı diyeceksiniz Ne iyiydik ne kötüydük Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa Başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı youtu.be/20QC9izggeA
Gece yarısı. Son otobüs. Biletçi kesti bileti. Beni ne bir kara haber bekliyor evde, ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz. -Nazım Hikmet
Reklam
Aysel git başımdan