Ne sevinç, ne şaşkınlık, ne özlem; sıfır. Bazen düşünüyorum da, belki de sadece duygusuzluğu sayesinde hayatta kalmıştır. Evet, duygusuzluk. Ötekilerin arzuları, istekleri, hırsları, umutları vardı, kendilerine karşı döndüğünde içlerini paramparça etti bunlar.
Ruha darbe ..
.. benimle beraber olmuş, sıcak vücudunun bütün kıvraklığı ile bana yaslanmış, uzun gecelerde soluğu soluğuma karışmış bir kadın benden kopuyordu da, benim kılım bile kıpırdamıyordu. Ben hiç direnmiyor, onu yeniden kazanmak için hiçbir şeye başvurmuyordum. Bu kadının temiz bir içgüdü ile gerçek insanda çok olağan saydığı o bir sürü şeyden hiçbiri yoktu benim duygularımda. İçimde başlayan uyuşmanın çok ilerlemiş olduğunu o gün fark ettim. Akıp giden parlak sular üstünde kayıyor, hiçbir şeye tutunamıyor, kök salamıyordum. Bu soğuyuşta bir ölüşün, bir cesetleşmenin başladığını çok iyi biliyordum. Çürüyüşün kötü kokusu henüz çıkmamıştı, fakat önlenemeyecek bir uyuşma, bir katılaşma, korkunç ve buz gibi bir duygusuzluk, dış çöküşten öncenin, vücudun gerçek ölümünden önceki dakikalar başlamıştı.,,
Reklam
Artık insanlar Selim için ne der diye korkmuyoruz Olric. Bir bakıma duygusuzluk içindeyiz.
Boşluk ya da duygusuzluk çoğu yönden acıdan daha kötüdür. Olmayan bir şeyi kabul etmek, anlamlandırmak ya da kelimelere dökmek çok zordur. Boşluk duygusunu kelimelere döküp bunu bir başkasına açıklamayı başarabilseniz bile, diğerlerinin bunu anlamlandırması çok zor olur. Boşluk çoğu insana göre hiçbir şeye benzer. Hiçbir şey hiçbir şeydir; ne iyi ne de kötü. Ancak bir insanın içindeki işleyişte, hiçbir şey kesinlikle bir şey demektir. Boşluk aslında kendi başına bir duygudur ve zamanla bunun çok yoğun ve güçlü bir duygu olabileceğini keşfettim. Aslında bu durumdan kaçmak için insanları her türlü aşırılığı yapmaya sürükleyen bir duygudur.
Reklam
Kurtla Kuzu'dan.
Her an bir şey olması ihtimali içinde, saatlerce, günlerce hiçbir şey olmadan beklemek azapların en korkunçları arasındandır. Bir kapının önünde, bir hücrede, neden olduğunu bilmeden beklemek. Kafanıza dolmak isteyen türlü ihtimallerle zaman zaman yüreğinizin çarpıntısı artarak beklemek. Ben kendimi bile alıştırmıştım. Beynimi beyaz bir kâğıt gibi bomboş hale getirebiliyor, ruhsuz bir et yığını gibi, hayret verici bir duygusuzluk, bir çeşit aptallık hali içinde, zamanın geçtiğini anlamadan bekliyordum.
Sizde bir duygusuzluk,bir vurdumduymazlık var ey ahlakçılar. Kimini sarhoş diye azarlar, kiminden deli diye yüz çevirir, hatta papazlar gibi daha da ileriye giderek sizi de onlar gibi yaratmadığı için bir yobaz gibi Tanrı'ya şükredersiniz.
May'e göre duygusuzluk, dünyanın baskısı altında kişinin içe dönmek zorunda kalmasıyla gündeme gelir; birey bu yüzden yeni bir kimlik problemiyle yüz yüzedir: "Kim olduğumu bilsem de, hiçbir anlamım yok. Diğer insanları etkileme olanağım yok." Böyle başlayan sürecin bir adım ötesi duygusuzluk, daha sonrası ise şiddete başvurmaktır.
Sayfa 44 - Dipnottan alıntıKitabı okudu
İşte bir hoşnutsuzluk yeri Zaman öncesi ve zaman sonrası Loş bir ışıkta: ne günışığı, Biçimi akıcı durağanlıkla donatır Gölgeyi geçici güzelliğe dönüştürür Sürekliliği sezdiren yavaş bir dönüşle; Ne de karanlık, ruhu arıtmak için Kösnüyü yoksunlukla söndürür Sevgiyi geçicilikten kurtarır. Ne doluluk ne boşluk. Yalnız bir kıpırtı Zamanın kırıştırdığı asık suratlarda Şaşırmış şaşkınlıktan şaşkınlıkla Kaprislerle dolu ve anlamdan yoksun Abartmalı duygusuzluk, hiç odaklanmadan İnsanlarla kağıtçıkları savurur soğuk yel Esip dururken önceki ve sonraki zamanda
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.