Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Başekin

Duygu Başekin
@duygubasekin
Sen çocuk yap kurtul istersen bu dertten; bana da bir bira söyle giderken.
Hikayem Paramparça
Hikayem Paramparça
Emrah Serbes
Emrah Serbes
Bir keresinde ''insanların çoğu aşk nedir bilmez, aşık taklidi yaparlar'' demişti Okan Yunus ''kalbinde zerre kadar sevgi bulunmadığı halde aşk naraları atan narsistlerle dolu ortalık.''
Sayfa 305Kitabı okudu
Reklam
Halihazırda ikinci kez yaşıyormuşsunuz ve ilk seferinde şimdi olduğu gibi yanlış hareket etmek üzereymişsiniz gibi yaşayın!
Sayfa 151Kitabı okudu
İnsan kötü birine aşık olunca,tüm iyi şeylere düşman oluyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 159Kitabı okudu
Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam...
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu,daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
İnsanın ruhuna erişeceksen, deliğinden değil yarasından gireceksin.
Sayfa 138Kitabı okudu
Eskiden öfke duyardım. İnsan girmediği yolları her zaman düşünür. Girseydim ne olurdu? Fakat şimdi kendimi, girmediğim yolların da muhtemelen girdiklerim kadar felaketlerle dolu olduğu düşüncesiyle teselli ediyorum.
Sayfa 265Kitabı okudu
Zaman iyileştirmez. İyileştiren şey zamanla ne yaptığınızdır. İyileşme, sorumluluk almayı tercih ettiğimizde, risk almayı seçtiğimizde ve sonunda yarayı serbest bırakmayı, geçmişi ya da yası bıraktığımızda mümkündür.
Sayfa 439Kitabı okudu
Reklam
Dün birbiri ardına makinalı tüfekler patladı. Yollarda başında çuval olan ölüler bulundu. Sızan kan betona yayıldı. Görevli muhabirler patlattılar flaşları... Haber merkezlerine çarçabuk geldi fotoğraflar... Derken bir kararname yayınlandı. Silah sesinden söz etmek, tetiği çeken eli göstermek, yere sızmış kanın kokusunu duymak yasaklandı...
Sayfa 123Kitabı okudu
Elinde tuttuğu şeyin bir şeker kasesi olsa da, çok sıkılınca kırılabileceğini ancak parmaklarından akan kanı görünce anladı
Sayfa 178Kitabı okudu
Boşa kürek çektiğimi düşündüğüm anlar oldu... Sonra tam da bunu yapmak,bomboş bir denizde yelkeni dik tutmak için dünyaya geldiğimi anladım. Bir sevdaya tutunmak, izini sürmek, yaklaştıkça uzaklaşmak için yaşıyormuşuz meğer... Geciken buluşma yokmuş...
Bilsen imkansız bir gecenin peşinden gitmenin ne zor olduğunu... O gece imkansızdı, belki o yüzden kaybolduk... Sesler nasıl hızla durdu,gülmeler hırıltıya ne çabuk döndü. Sonra bu girdaba kim saldı bizi? Sanki hep kendimle konuştum. Seni ne duydum, sana ne seslenebildim!
Hayatta herkesin,hepimizin,bedelini ödeyip efendilerinden özgürlüğünü satın almak istediği bir an olur. Arın'ın özgürlük bedeli ağırdı.
Sayfa 435Kitabı okudu
Noktası bir türlü konulamayan,uzadıkça uzayan ve giderek anlaşılmaz olan bir cümleye benziyordu ilişkimiz. Hep baştan alınan,bir türlü ilerlemeyen ve bir türlü üstü çizilip iptal edilemeyen. Her ayrılıktan sonra küllendiği sanılan ve her defasında kendi küllerinden yeniden doğan...
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
İnsan babası ölünce yetişkin oluyor.
Sayfa 180Kitabı okudu
"Çünkü bilgi,ancak kullanıldığı zaman bilgi vasfı kazanır. Bilgiye hiç kullanmadan sahip olmakla o bilgiye hiç sahip olmamak arasında en ufak bir fark yoktur."
'Ben geçiyordum öyle üstüm başım yalnız ve yalnız sana inanıyordum,yokluğuna da inandığım kadar... Yüzün,ellerin,olmamaklığın,olamazlığın iki adım ötemdeydi,geçiyordum.'
- Çok mu sevmiştin? - Bilmem. Ben sevmesini bilmiyorum herhalde. Kimi sevdiysem bana düşman oldu.
Sen çocuk yap,kurtul istersen bu dertten; bana da bir bira söyle giderken.
Dokun geç kardeşim,kural budur. Hiç bir zaman sana sahip olunmasına izin verme.
Reklam
Gerçek aşk hayalet gibidir. Herkes ondan bahseder ama çok az kişi onu gerçekten görmüştür.
İnsan,insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni..
Sayfa 113Kitabı okudu
Doğanın gereği faşistlik.Güçlünün zayıfı yenmesi faşizan ve doğal. Ölüyü gömmek de dostluk,aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği. Ki bu gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor.
Küfrediyorum iradesizliğime. Küfrediyorum insanlığıma. O kadar çok renk var ki içine düştüğüm çukurda,her yer kararıyor ve simsiyah oluyor gözlerimi açınca gördüğüm hayat... Aslında gözlerim kapalıyken iyi bir insan oluyorum ben. Hiçbir şeyi fark edemeyen,duygularından yoksun,bitkisel hayatta olan... Aralamaya başladığımda gözkapaklarımı,başlıyor cehennem tiyatrosu! Oysa otopsisi yapılmış bir bedeninki bir bedeninki kadar boş bir beyinle ne kadar mutlu olurdum,diye düşünüyorum. Bir yerlerde ölü doğmuş bir çocuk olduğumu biliyorum. Sadece yaşıyormuş gibi yaptığım için iki ayağımın üstünde duruyorum.
Sayfa 109Kitabı okudu
Robinson'un bile yanına Cuma'yı veren dünya,üzerinde yaşayan bütün insanları tanıştırma gibi hastalıklı bir saplantıya sahipken uzak kalmamız çok zor olacak gündüzün ve gecenin seslerinden.
Ben görmüştüm,hayatta birkaç saniye daha geçirmek için yüreğini satmış insanları. Anlıyordum söylenenleri. Görünmez ve adı konulamaz bir zorunluluk. Madem doğdun,yaşayacaksın! Ne kadar acı çeksen de, ne kadar kendinden nefret etsen de,nefes almaya,uyanmaya devam edeceksin. Çünkü insansın. Doğal değilsin. Doğanın üstündesin! Dünyanın Tanrısı sensin!
Sayfa 538Kitabı okudu
Reklam
İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır. Ve yalnızlığı küçük düşürense bağımlılıklardır. Aşklar,alkol,nikotin,ahlaki değerler,uyuşturucular... Hepsi de birer pranga olabilir her an,insanın ayağına. Zevk veren prangalar. Ortak özellikleri,varlıklarının verdikleri zevkin uzun bir süre sonra hissedilememesi,yokluklarının ise derhal kalpte bir ağrı yaratmasıdır. Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde,midesi kaldırana kadar döner durur.
Sayfa 547Kitabı okudu