Yazıldığı zaman göze alındığında (1792) yazarın ileri görüşlülüğü içten bir tatmin sağlarken aynı problemlerin hala güncel olması sizi umutsuzluğa sürükleyebilir. Ayrıca yazarın kadınsı ve erkeksi olarak nitelendirdiği özellikleri de -kitabın başında yazarın da belirttiği gibi- cinsiyet rolleri olduğunu unutmamak gerekir yoksa işin içinden çıkılmaz bir hal alır.
Kitabın tek kötü yanı 18.yy sonlarında yazıldığı için derinden hissettirilen ahlakçılık ve kadının en büyük erdemini ailesi olarak görmek. Yine de anneliği kadının nihai amacı değil rollerinden sadece birisi olarak görmesi ve eğitimin önemini vurgulaması bu durumu kurtarmaya yetiyor.