Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zehra

zehra
@earabwltrk
cyprus
17 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Süfyan (rh.a)'ten: Meryem oğlu İsa şöyle dedi: "Dünya sevgisi, her günahın aslıdır. Oradaki mal ise çok büyük bir hastalıktır." Oradakiler: "Peki o hastalık nedir?" diye sorunca şöyle cevap verdi: "Dünya sahibi kibir ve övünmekten bir türlü korunamaz." Dediler ki: "Eğer korunursa?" Bunun üzerine: "Onun ıslah olması, Allah'ın zikrinden alıkoyar." Zühd, 474
Sayfa 341
Reklam
Mesih (a.s) şöyle demiştir: "Dünyanın tatlılığı ahiretin acılığı, dünyanın acılığı ise ahiretin tadıdır."
Sayfa 340
Sahabe..
Dünya, onlara göre eskidiği için yenilemezler. Yine onlara göre harap olduğu için, onu tamir edemezler. Ayrıca, onların kalplerinde öldüğü için, onu diriltemezler. Bunun yerine onu yıkıp üzerine ahiret inşa ederler. Onu satıp, karşılığında ahiretten geride kalanları satın alırlar. Sadece onu reddetmelkle kalmadılar, sevinenlerden de oldular.
Sayfa 339

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyadan uzak durmak, kalbi ve bedeni rahatlatır; ona karşı istekli olmak ise dertleri ve hüznü uzatır.
Sayfa 338
Fudayl b. Iyad (rh.a.)'ten: "Kıyamet günü dünya gelir, zineti ve parlaklığıyla övünerek şöyle der: 'Ey Rabb! Beni en güzel kullarının yurdu yap.' Rabb: "Onlar için senin gibisine razı olmam. Sen hiçbir şey değilsin. Şimdi yok olup git! " İbn Ebi'd-Dünya, Zemmu'd Dünya,360.
Sayfa 358
Reklam
'Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz ? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır.' Al-i İmran 144
Sayfa 195
"Ey bedenine hizmet eden, ona olan hizmetinle ne kadar da bedbahtlaşmaktasın! Yoksa sen, sonucunda hüsran olan bir kazanca mı talipsin? En iyisi, nefsine karşı çaba göstererek, üstün özelliklerini tamamlamaya bak. İşte sen, bedeninle değil, ancak kalbinle insan olabilirsin."
Sayfa 60
Kalpler Allah'ın elindedir. Bu seni umutlandırmalıdır. Rahmeti, gazabına galip gelmiş olan, mülkünde lütuf ve rıfk ile muamele eden bir yaratıcıya sahipsin. Samimiyetle O'na bir adım atana, on adım atar. Hangi vakitte, kim 'Ya Rabb' derse, ona yönelip icabet eder.
Sayfa 126Kitabı okudu
Her genç bilmelidir ki: Allah'a adanmayan gençlik vebaldir. Ve adandığı yer hüsrandır.
Reklam
Rasulullah'ı (s.a.v) gündem etmeliyiz. Meclislerimizde, evlerimizde, arkadaş sohbetlerinde o olmalı. İnsanlar gereksiz sohbetlerle bizleri meşgul ederken, hem onu sevmek hem de meclislerin kıyamet günü pişmanlık olmaması için onun anlatılmasını talep etmeliyiz.
Şu karanlık çağda, kandil gibi yanmak istiyorsan, haydi! Durma !
Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık. |kehf,13
Her yerde Allah Rasûlü'ne (sallallahu aleyhi ve sellem) hakaret ediliyor, ondan kalan ne varsa dalga geçiliyor, ona ait tüm değerler aşağılanıyor! Senin kinin kime ? Düşmanlığın hangi yönde? Kalbin kimlere buğz ile dolu ?
Reklam
Birbiriyle didişen, ergenlik bunalımını atlatamayan, ne istediğini bilmeyen, anlaşılmadagını iddia eden ve hiçbir yerde dikiş tutturamayan gençler... Sürekli başında beklenmesi gereken, kendi haline bırakılınca hiçbir noktada irade gösteremeyen gençler..
Mazeret ve erteleme ahlakı ilk anda mümini hayırlardan mahrum etmekle beraber ileriki aşamalarda daha ciddi manada savsaklamalara ve ihtimallere yol açacaktır. Belki de günahların kapısını aralayacak ve eldeki kazanımların kaybolmasına sebeb olacaktır. O halde bahanecilik veya ertelemecilik ahlakının terki, ömrün bereketlenmesine, hayırların artmasına ve insanlara faydalı olmanın yollarının açılıp genişlemesine vesile olacaktır, inşallah.
Sayfa 286Kitabı okudu
İmam Ali (r.a) şöyle der: "Eğer temenni ile ilim tahsili mümkün olsaydı herkes alim olurdu"
Sayfa 279Kitabı okudu
Ali'ye (r.a) nispet edilen bir rivayettr şöyle söylediği nakledilir: "Sır senin esirindir, sende kaldığı müddetçe sen ona hakimsindir. Sır senden çıktıktan sonra ise sen onun esiri olursun."
Sayfa 260Kitabı okudu
Muhammed b. Sa'di (r.h) şöyle rivayet etmiştir: "Urve, birisiyle konuşur ve konuştuğu kişi kendisini öfkelendirir. Öfkelenince kalkıp abdest alır ve şöyle der: ' Babam bana, dedem Atiyye'den, Resulullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivayet etti: 'Öfke şeytandandır, şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi de ancak su söndürür. Öyleyse sizden biriniz öfkelenince abdest alsın.' Ebu Davut Edep, 4; Buhârî, Tarihu'l Kebir, 7/8.
Sayfa 242Kitabı okudu
Kalpte işlenen ameller organlarla işlenen amelden daha önemlidir. Bu yasaklar babında ise kalple işlenenin etkisi ve kişiye olan zararı organlarla işlenenden daha büyüktür.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
İmam Zehebi ve İbni Hacer El-Heytemi şöyle der: Zina ve içki içme cürümleriyle kişinin kendine vermiş olduğu zarar, su-i zan etmek suretiyle kazandığı zararlardan daha ağır değildir. Çünkü diğer günahlar vücudun sair organlarıyla gerçekleştiriliyorsa da bu cürümlerin, tevbe ile izalesi daha kolaydır. İçki içen bir kimse, yaptığından pişman olup nasuh bir tevbe etti mi, o cürmün eseri zail olur. Bu misal zina cürmü için de böyledir. Su-i zan ise bunlardan daha farklıdır. Zira su-i zannın çıkış ve amele yönelttiği yeri, kalptir. Öyle ki su-i zanda bulunan birisi çoğu zaman bu haramı işlediğini düşünmez dahi.
Sayfa 179Kitabı okudu
'Dogruluk imanın hammaddesidir. Yalan, münafıklığın hammaddesi; yalanlamak ise küfrün hammaddesidir.'
Sayfa 105Kitabı okudu
"Şüphesiz ki doğruluk, (kişiyi) iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı surette doğruyu söyleye söyleye nihayet Allah katında sıddık (çok doğru sözlü olan) diye kaydedilir. Yalan da (kişiyi) fücura, fücur da cehenneme götürür. Kişi devamlı surette yalan söyleye söyleye nihayet Allah katında kezzap (çok yalan söyleyen) diye kaydedilir."
Sayfa 104 - Buhârî, Edep, 69 ; Müslim, Birr 103.Kitabı okudu
Yolda yürüyen bir insanın sadece reklam panolarına bakması dahi fıtri hayâsını zedelemesi için yeterlidir.