Benim en sevdiğim taş, kaledir. Ona dikkat etmen gerektiğini düşünmezsin. Dürüst bir taştır. Ama çoğu zaman kaleye yenilirsin. Dürüstlük her zaman bizim zannettiğimiz gibi bir şey değildir.
Yaşanan her şey zamanla soluyordu. Öyle bir soluyordu ki belli belirsiz bir iz bırakıyordu arkasında. İnsan bu ize bakıyor ama yaşandığından emin olamıyordu.
Hayatın böyle bir özelliği vardı.