Ebu Hanife'nin ictihad yöntemi onun şu sözünde özetlenir: "Biz önce Allah'ın kitabında olanı alırız. Onda bulamazsak Hz. Peygamber'in sünnetine bakarız, ya da bir şey bulamazsak ashabın ittifak ettiğini benimseriz, ihtilaf etmişlerse dilediğimizin görüşünü alırız. Başkalarının görüşlerini onlara tercih etmeyiz. Ancak Hasan-ı Basri, Ibrahim en-Nehal, Sald b. Müseyyeb gibi tabiîn alimlerine gelince onların ictihadlarına bağlı kalmayız. Onlar gibi biz de ictihadda bulunuruz Aralarında müşterek illet bulununca bir hükmü diğerine kıyas ederiz.
Hanefi mezhebinin teşekkülü ve yayılmasındaki bir diğer önemli etken de Ebu Hanife ve öğrencilerinin ilmî faaliyetleri sonucu ortaya çıkan fıkhi birikimin daha kendi zamanlarında sistematik bir şekilde düzenlenip yazılmaya (tedvin) başlanmasıdır. Ebu Hanife'den önce de bazı alimlerin fıkhi görüşlerini küçük mecmualarda bir araya getirdikleri bilinmekle birlikte fıkıh, ilk defa Ebu Hanife ve talebeleri eliyle daha kapsamlı ve sistemli bir şekilde tedvin edilmiştir.
Reklam
Akılcılığın Yenilgisi (1): Fıkıh; Ahmed bin Hanbel
Mutezile'nin yenilgisi özgür aklın ve bireysel iradenin ("re'y"in) yenilgisi olmuştur. İrrasyonalizmin "zafer"i de üç kanaldan beslendi. Bunlardan birincisi ve belki de en önemlisi Hanbeli mezhebi kurucusu ve izleyicileri oldu. Ahmed bin Hanbel (780-855) Basralı idi ve Abbasi ordusunda görev yaptıktan sonra Bağdat'a yerleşmiş bir askerin çocuğuydu. Öğrenimini Bağdat'ta yaptı ve en çok etkilendiği hocası da ünlü fıkıhçı Ebu Yusuf oldu. Ebu Yusuf, Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife'nin öğrencisi ve en yetkin izleyicisi idi.
Sayfa 58 - Yordam KitapKitabı okudu
Hayatının 52 yılı Emeviler, 18 yılı da Abbasiler devrinde geçti. Her zaman haklı gördüğü fikrin savunucusu olan Ebu Hanife, Emevilere karşı Abbasileri, onlara karşı da Hz Ali evladını desteklerken hep bu tavrını korudu.
Osmanlılarda yargısal (kazai) bütün fetvalar Hanefi fıkhına göre verilirdi. Irak, Horasan, Türkistan, Buhara, Semerkand, Kafkasya, Azerbeycan, Kırım, Kazan, Çin, Afganistan, Hindistan, Pakistan, Suriye, Yemen, Anadolu, Balkanlar ve Osmanlılar tarafından fethedilip İslâmlaştırılan bütün bölgelerde Hanefi mezhebi daha yaygındır. Dünyadaki Müslümanların yarısından fazlası bugün Hanefi mezhebindendir.
Beyan YayınlarıKitabı okudu
Büyük imamın vefatından sonra Hanefi fıkhı İmam Ebu Yusuf’a çok şey borçludur. Hatta Halife Harun Reşid zamanında başkadılığa getirilmesiyle Hanefi mezhebi devletin resmi mezhebi olacak ve bütün dünya müslümanları arasında en büyük mezheb haline gelecekti. Kendisi kadiül kudat (baş kadı) olunca Hanefi fıkhını benimseyen fakihleri vilayet kadılığına atamakla mezhebin daha çabuk yayılıp kuvvetlenmesini sağlamış oldu.
Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.