İnce ruhlu insanlara zaafım var :))
Osmanlı da kandilleri söndürecekleri zaman, kandili biraz dinlendirelim derlermiş. Kullandıkları eşyayı dahi muhatab olarak alan onlara hürmet ve saygı duyan bir millet. Cok enteresan ecdad böyle iken nesli nasıl olurda bırakın cansız bir eşyayı canlı olanlarını dahi cok kolay bir şekilde kırabiliyor.
" Ey mezar taşının çalınmasına razı olan ecdad, ey çalınan musluğunu bekleyen çeşme, ey sonsuzluğu unutan yollar, ey filizini koparana meyve veren ağaçlar ve ey taş yerine başımıza yağmur yağdıran gökler, söyleyin; biz hangi milletiniz?"
Reklam
Akif'in kaleminden...
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya. Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp
Bugün, sabahki işimin iptal olması hasebiyle Haliç tarafından Fatih’e doğru bir gezintiye çıktım. İstanbul bugün bir başka güzeldi, hele Fatih pür-nûr idi her bakımdan. Madem o bölgeyi turlayacağım bâri ecdâd-ı izâmın kabirlerini de ziyaret edeyim düşüncesiyle Fatih Sultan Mehmet Han, Mehmed Âkif Ersoy ve Süleyman Nazif’in kabirlerine uğradım. Allah hepsine gani gani rahmet etsin, mekânları cennet olsun. Bir de, Fatih’te, Büyüyenay Yayınlarından –farklı disiplinlerden müteşekkil– birkaç nâdide kitap aldım. Yolu düşenlerin mutlaka uğramasını tavsiye ederim, neşriyat konusunda epey itinalı kendileri.
Adının her harfine merdiven dayadım kimliğine ulaşmak için Bu ecdad nerenin imparatorluğu,nerenin secdesi Günahtır boynumda isminin her zerresi ...
Mehmet Akif ERSOY 'Çanakkale Şehitlerine'
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!” Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud
Reklam
Vay haline eğer karşısındakinin de ağzı bozuksa. O ona, o ona dünyanın ne kadar pisliği varsa birbirlerine derler. Yalnız ana babayla da bitmez. Kavga başlayıncaya kadar ne ecdad kalır ne de sülale.
Öğütlerim
Öğütlerim
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
"...Şüheda gövdesi bir baksana dağlar, taşlar O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor! Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer. Ne şanlısın ki kanın kurtarıyor Tevhid'i, Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi! Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın! Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitab, Seni ancak ebediyyetler eder istiab!.."
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Nâ-kâfi
Evet, tarz-ı kadîm-i şi'ri bozduk, herc ü merc ettik Nedir şi'ri hakîki safha-ı irfâna dercettik Bu yolda nakd-i vakti cem'i kuvvet birle harcettik Bize gelmişti zirâ meslek-i ecdâd, nâkâfi.
Abdülhak Hamit Tarhan
Abdülhak Hamit Tarhan
Reklam
Ecdâd duysa, beni Türkçe katili ilan eder... :))
Bre gâfiller, bre cühelâ!.. :)) İmdi, uzv-u semîanızı açıp, şu kelâmımı iyi idrâk eyleyiniz: Küre-i arz cesâmetindeki şu müstefid sitede, yalnızca Neşe Yıldız nâm hanımefendi mi vardır ki acaba, bu fakir Emre'nin her tekellüm ettiğini, istikrar ve arzu ile beğenir durur?.. :))
Ecdad tarih yazmış, evlat okumaktan âciz.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i... Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
"... Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi... Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe!' desem, sığmazsın." Bize, tarihe sığmayacak bir Çanakkale Zaferi hediye eden aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, zaferin 109. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyoruz. Şâd olsun ruhları...
Safahat
Safahat
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
1,038 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.