Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ece Dere

Ece Dere
@ecedere
13 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Dünyada her şeyle alay edilir, şaka yapılır ama şiirle asla!
Reklam
Bu kadar sevilmek ihtiyacıyla kendine yaklaşan bir hayvanı reddedebilmek için insanın ömründe hiç aşık olmaması, hiç sıkıntı çekmemesi, hiç kalp yumuşaklığı nedir bilmemesi lazım gelir.
Gelmeyeceğini pek iyi biliyorum. Fakat o gelecek diye beklemek.. Yahut yalnızca beklemek..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keder ve sevinç; ah kelimeler! Ne müthiş şeysiniz, ne müthiş!
Gelmeyeceğini çok iyi biliyorum. Onu beklemek, bilhassa güzel... .
Reklam
İçinde garip bir şey vardı. Bu belki de sevilmediğini bilmekten doğan bir elem, belki de sevildiğini bilmekten doğan bir hainlikti.
Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem, kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. Kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım.
Düşünmeye başlayalı beri bir gün sarhoş olmadan gülmedik ki.
Ölümden daha korkunç şey olur mu? diyeceksiniz. Olur: Felaketlerin en büyüğü akıldır. Onu yarım yamalak bile olsa, bulduktan sonra kaybetmek, ölümlerin içinde en dehşetlisidir.
Ah, bu insan yüzleri!. Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istemediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa bile ötekisine yükleriz saydıklarımızı.
Reklam
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.
Bir şeyin teorik olarak mümkünse, pratik olarak da mümkün olması sadece zaman meselesidir; bir ihtimal olarak beliren şey bir yolunu bulur ve gerçekleşir.
Seni sevince kıpırdayan her şiiri Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.
Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
En önemlisi de kendimi her davranışımda suçlu bulmamdır, daha kötüsü, değişmez yasaların bir sonucuymuş gibi suçsuzken bile kendimde bir suç aramamdır.
Niçin iyilik üstüne, güzel, yüce şeyler üstüne anlayışım derinleştikçe, batağa daha çok saplanıyorum, neredeyse boğulmama ramak kalıyor?
Reklam
Yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık.
Dünyaya bu çağda gelmiş olmak, teselli kabul etmeyen bir acı benim için. Ne kadar geç, Tanrım! Nasıl da solup buruşmuş dünya! Zamanın alacakaranlığında doğmuşum gibi geliyor bana ve öğlen güneşinin nasıl olduğunu hayal bile edemiyorum.
Sayfa 242Kitabı okudu
"Biz de dünyanın en mutlu insanları olabilirdik" "Belki" dedi iç geçirerek ve öbür yana bakarak. "Neden yalnızca 'belki'?"
Sayfa 107Kitabı okudu
Bunca kırılgan bir topraktan yoğurulmuş olmak ne kadar acı veriyor bana!
''İnsanların çoğunun kendi yaşamlarıyla ne yaptıklarını, zekalarını nasıl kullandıklarını gördükçe, beni kendileri gibi sevmelerini istemek gelmiyor içimden."
Hepimiz susalım, sözlerin işe yaramadığı anlar vardır, keşke ben de ağlayabilseydim, her şeyi gözyaşlarımla söyleyebilseydim, anlaşılayım diye konuşmak zorunda kalmasaydım.
Reklam
Yıllar ilerledikçe insanın kendine yüklediği suçların listesi ne kadar kabarıyor bilemezsin.
Gereğinden fazla sözcük var demek istiyorsunuz yani, Gereği kadar duyguya sahip olmadığımızı söylemek istiyorum, Ya da yeteri kadar duyguya sahibiz ama bu duyguları ifade edecek sözcükleri bir yana bırakıyoruz, Dolayısıyla da duygularımızı yitirmiş oluyoruz.
Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra raslantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yerde çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık.
Sözcüklerin ötesinde bir dil var.... Sözcüklere gereksinim duymayan bu dili çözümlemeyi öğrenmeyi başarırsam, dünyayı kavramayı başaracağım.
Bütün günler birbirine benzediği zaman insanlar; güneş gökyüzünde hareket ettikçe, hayatlarında karşılarına çıkan iyi şeylerin farkına varamaz olurlar.
"acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. acı çekmek bayılana kadar dayak yemek değildi. ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey."