"He spoke with his parents in Swedish, and it wasn't until many years later, when a Swedish director he was working with pointed out how affectless his voice became when he switched into the language, that he recognized that he had unconsciously learned to adopt a certain tone when he talked to his parents, one emotionless and blunt, that was meant to echo their own."
Sayfa 53
Yakışıklı bir delikanlı olan Narcissus, su perisi Echo'nun sevgisinin farkında değildir: Echo üzüntüsünden ölür. Tanrıça Nemesis Narcissus'u sudaki yansımasına âşık olmakla cezalandırır; kendine hayran olan Narcissus suya atlar ve gölde boğulur. Yunan mitinde bu tür "kendini sevme"nin bir lanet olduğu, aşırı durumlarda bunun kendini yok etmekle sonuçlanacağı anlatılır.
Reklam
Ne istiyorsan yapabilirsin Doktor diye cevapladı. Bana bir gazete uzatarak işte dedi. Şuna bak. Günlük Echo gazetesiydi bu bana gösterdiği paragrafta bu olaydan bahsediliyordu.
Sayfa 206Kitabı okudu
Quora
Postmodernism is an intellectual dead end; it’s central premise seems to be derived from a saying of Nietzsche’s, “There are no facts; only interpretations”, which is thought to mean that each one of us views “reality” through our individual perspective. This is true to a degree, but as with so many aphorisms, there are limits to its validity;
Caleb Arredondo Echo Sax End dinlerken ve hele ki hafif şarap içtiysem diz kapaklarımda hissettiğim titreyen ve göz kapaklarımı kapatmama neden olan içimi yakan o dürtü de ney beni böyle bardağa baktıran uzun uzun. Başım çok ağrıyor bazen.
"Her voice carries her higher and further than the seashore. She screams at night over the land The echo has no echo so she becomes the endless scream in the breaking news which was no longer breaking news when the aircraft returned to bomb a house with two windows and a door."
Sayfa 3 - archipelago books, journal, translated from the Arabic by Catherine Cobham
Reklam
"Wield my power?" I echo quietly. "Yes, Adena, wield your power," He breathes. "Because that is what I do. What I am."
Sayfa 111 - Adena & MakKitabı okudu
All influence is immoral—immoral from the scientific point of view." "Why?" "Because to influence a person is to give him one's own soul. He does not think his natural thoughts, or burn with his natural passions. His virtues are not real to him. His sins, if there are such things as sins, are borrowed. He becomes an echo of some one else's music, an actor of a part that has not been written for him.
I could use the distraction. Because lately whenever I’m by myself, the silence seems to echo louder than someone screaming directly in my face.
Hush, call no echo up in further proof Of desolation! there's a voice within That weeps as thou must sing.. alone, aloof. Sus, kederimin delili olan yankıyı daha fazla çağırma! İçimde için için ağlayan bir ses.. Sanki şöyle der: yalnız ve kendi halinde şarkı söylemelisin
Reklam
Tek bir dostum var, Echo; niçin mi dostum? Çünkü ben kederime sevdalıyım ve bunu benden çekip almıyor. Tek bir sırdaşım var, gecenin sessizliği; niçin mi sırdaşım? Çünkü susuyor.
Sayfa 81
Geceleri yatakta yatıp, ne olduğunu anlamaya çalışan onlar değildi. Uykudan çığlık atarak uyanan onlar değildi. Aklımı mı kaybediyorum acaba, diye merak edenler onlar değildi. Umutsuz hisseden onlar değildi. “Echo... Lila duraksadı, derin bir nefes alarak arabanın ön camından baktı. Bu kötü olmalıydı. Lila her zaman göz teması kurabilirdi. “ Şu anki duruma biraz da sen neden olrouş olabilir misin, bunu hiç düşündün mü?”
Sayfa 41
"Hangi konularda başarısızsın? Hepsinde mi?” O yeşil gözler dans ediyordu. Görünen o ki, Echo da başkalarının başarısızlıklarını yüzüne vurmaktan keyif alıyordu.
Sayfa 33
Screams. Terrible, tortured screams bounce around my skull, echo in my mind. Her. It’s her.
644 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.