acizane tekrar paylaştı.
İnsan can sıkıntısıyla baş etmenin yollarını ararken kendine tahammül etmeyi öğrenir.
acizane tekrar paylaştı.
Sahip olduklarımızı kaybedebilir, güvendiklerimizden yara almış olabiliriz. İyi olacağını düşündüğümüz şeyden kötülük, musibet sandığımızdan da iyilik görebiliriz. Hayat, insanı umduğunda yanıltarak ve ummadığına şaşırtarak büyütür, olgunlaştırır. Hissiyatı ve sezgisi güzel olanın hayatında her şeye rağmen bir çiçeklenme ânı muhakkak olacaktır.
Sayfa 9
Okur Takip Önerileri
acizane tekrar paylaştı.
Bir de Efendi Babam (Kuddise Sirruhů): "Hafızlık kadar büyük nimet bilmiyorum." derdi.
Sayfa 40Kitabı okudu
acizane tekrar paylaştı.
Efendi Babam (Kuddise Sirruhû) derdi ki;
"Nefis, bir şeye kırk gün devam etse o şey kalbin hâli ve malı olur."
Sayfa 51Kitabı okudu
acizane tekrar paylaştı.
•
Allah'ın emirlerini evlerinde ve ailesinde uygulamak isteyenleri,hanesinde İslami prensepleri, haremlik- selamlığı uygulamaya çalışanları, çocuklarının karma eğitim almasını istemeyenleri, eşinin, kızının,evinin mahremini sosyal medyada paylaşmayanları, düğününü İslami prenseplere göre yapmak isteyenleri; ayıplar,kınar,eleştirir ve aşırıkla itham eder hale geldik.
•
Sayfa 89Kitabı okudu
acizane tekrar paylaştı.
Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur'an ve Sünnettir. O evlerde erkeğin yada kadının değil sadece Allah'ın sözü geçer.
Sayfa 11Kitabı okudu
acizane tekrar paylaştı.
Sonra kendi ölümümü düşündüm. Nereye gömülecektim acaba? Bir vasiyet bırakmak istedim. Köy camisinde kılınsın namazım. Gelenler birbirini görebilsin, tanımasalar da doyasıya sarılıp ağlasınlar. Kimse kimseye eziyet etmesin, ölümden acil işi olanlar gelmesin. Güzel bir ezan önce, yanık sesli bir müezzin uzun uzun okusun. Sonra tefekkürle dolu bir namaz kılınsın. Acele etmesin kimse, tesbihi atlamasınlar. Cenaze namazını alim ya da arif biri kıldırsın. Herkesin gelmesini beklesinler ve kimse kimseyi ezmeden, üzmeden avluya çıkabilsin. Namazı sakince kılsınlar, düşünsün ibret alsınlar. Gönüllerini ve zihinlerini bir süreliğine koparabilip fani olandan çevirebilsinler baki olana. Bir huzur hissetsinler sonra bütün günübirlik kaygıları, geçici dertleri, suni kavgaları unutarak. Namaz sonrası konuşma olmasın, bir helallik bir şahitlik kifayet etsin ama gönülden ama samimi ama sahici. Sonra omuzlarda götürsünler mezarlığa. Hiçbir mezara basmasın kimse, hiçbir merhuma saygısızlık yapmasın. Telefonla konuşan kimse olmasın, dedikodu ya da görüntü peşinde olan da. Yerleştirsinler beni sakince, huzurla, duayla. Bir Yasin duymak isterim. Herkes gidince yakınlarım biraz daha okusunlar beklerim. Ardından telkin. Gönül ehli birinin dilinden, kısa da olsa tane tane bir telkin. Sonra sevdiklerim sevenlerimi teselli etsinler biraz. Yine uzun olmasa da olur ama sıcacık olsun. Sonra... Sonrası Allah Kerim...
acizane tekrar paylaştı.
“Dört yanı çiçeklerle süslü bir bahçe, duvarları kitaplarla dolu bir ev, selim zevk sahipleri için en büyük hazinedir.”
acizane tekrar paylaştı.
Osmanlı'da ebeveyn yaşlanıp da oğullarının evinde hayatlarının son vakitlerini geçirmek istediğinde çocuklar ebeveyni kendi evinde kalıyor gibi rahat ettirirdi. Bir gence "Annen/baban seninle mi kalıyor?" diye sorulduğunda "hayır" ben annemle kalıyorum, derdi ki annesi kendisini evladının evinde misafir hissetmesin.
Sayfa 135Kitabı okuyor
