Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşmana gerek yoktu ki, o zaten kendini yiyip bitiriyordu. Üzerine atılan ağ düşüncelerin deniz kızı, yok et onları. Kurtulmayı umut ederek ve yerinde sayarak öleceksin. Yok et onları...
224 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içerir!...
A) Postman TV öldüren eğlence kitabını esprili yöntem olarak gören 2 faktör; 1- İroni: Postman, televizyon ve popüler kültürün etkilerini eleştirirken ironi kullanır. Televizyonun bilgi alışverişini basitleştirdiği ve kamusal tartışmalardaki kaliteyi düşürdüğü konusunda sık sık ironik bir tavır takınır. Bu yaklaşım, okuyuculara mesajı daha etkili
Televizyon Öldüren Eğlence
Televizyon Öldüren EğlenceNeil Postman · Ayrıntı Yayınları · 2020598 okunma
Reklam
Özerklik, bir insanın kendi duyguları ve gereksinimleriyle tam anlamıyla uyum içinde olduğu denge durumudur. Genelde özerklik denince, aklımıza kendi önemimiz ve bağımsızlığımız gelir. Bu, özellikle bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde iktidar ideolojisine uygun bir kendilik için geçerlidir. Özerk olarak tasvir ettiklerimiz, bu yüzden çoğunlukla soyutlaşma üzerine kurulmuş bir kendilik fikrine hizmet etmektedir. Böyle bir kendilik'ten yayılabilecek başkaldırma bile sadece ebeveynlerin, okulun ve toplumun zihnimize sıkıştırdığı kısıtlayıcı, bozucu ve bencil özellikler kategorisini yansıtır.
Sayfa 15 - Çitlembik YayınlarıKitabı okuyor
"Paramparça bir geçmişin üzerine, yekpare, gamsız bir gelecek kurulamıyor."
Sayfa 235 - Hep KitapKitabı okudu
Pandora'nın kutusu hikâyesini bilirsin. Açılmaması gereken kutu açılır açılmaz hastalık, keder, kıskançlık, açgözlülük, şüphe, ihanet, açlık ve kin gibi akla gelebilecek her türlü kötülük ve uğursuzluk kutudan sürünerek kaçmış, gökyüzünü kaplayarak uçup gitmiş. Bundan sonra, insanlar ne yazık ki sonsuza kadar sefalet içinde acı çekip kıvranmak zorunda kalmış. Ancak kutunun köşesinde haşhaş tanesi kadar küçük, parıldayan bir taş kalmış ve taşın üzerine belli belirsiz "umut" kelimesi yazılıymış.
Sayfa 9 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Sen sevmek nedir tekrar düşünürsün, o gitmek üzerine yorar kendini...
Reklam
Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan
feanorunyazilari.wordpress.com/2024/05/04/norv... Norveç edebiyatının en prestijli isimlerinden Dag Solstad'ın Bjørn Hansen üzerine olan üç romanı üzerine bir yazı. İletişimsizlik, sosyal ilişkiler ve varoluşun absürtlüğü gibi konuları seven isimlere tavsiye edilir!
76 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Cennet ve cehennem kişilerin içindedir."
》Yazarın ilk öykü kitabı, benim de tanışma kitabım oldu İran'ın Kafka'sı denilen Sadık Hidayet ile. 》Zaman zaman bunalımlar geçiren Hidayet, 9 Nisan 1951'de kaldığı dairede havagazı ile intihar etmiş. Bu kitapta da umutsuzluğu, bunalımı, ölümü anlatmış zaten. Hayatından izler taşıdığını bilince daha farklı bir kafayla okuyor
Diri Gömülen
Diri GömülenSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20152,481 okunma
“Sahip olmak” veya “olmak”
… Bunun üzerine, ben de çabamı, bireyleri ve grup­ları psikanalitik yöntemler aracılığı ile inceleyerek, bu ayrı­mın temellerini bulmaya yönelttim. .
Reklam
İstibdat
Tekke ve zaviyelerde bulunan derviş ve şeyhlerin bir yerden başka bir yere gidebilmeleri için merkez tekke şeyhinden ilmühaber almaları, aldıkları bu ilmühaberleri Meclis-i Meşâyıh’a tasdik ettirmeleri gerekmekteydi. Meclis tarafından tasdik edilen ilmühaberler üzerine başka bir yerde ikâmet edecek tekke mensubuna mürur tezkiresi verilmekteydi. Ayrıca mürur tezkiresinin verilebilmesi için Şeyhülislamlık makamından gerekli iznin çıkması, ve bu iznin çıkabilmesi için verilen ilmühaberlerin Meclis-i Meşâyıh tarafından tasdik edilmesi gerekmekteydi. Tasdik edilmeyen ilmühaberler işleme alınmamaktaydı. Meclis-i Meşâyıh’ın bilgisi dahilinde olmadan bir tekkede ikâmet eden şahsın başka bir yere gitmesi mümkün değildi. Böylelikle Meclis-i Meşâyıh tekkelerde kimlerin ikâmet ettiğini, kimlerin başka bir yere gittiğini veya ne zaman döneceğini sıkı bir şekilde kontrol edebilmekteydi.
Şiir söyleyen bir aileye mensuptur. Dönemin bilinen şairi dayısı Beşame ile özel bir şiir ilişkisi vardır. Beşame ölmeden önce Zuheyr dışında herkese mülkünden pay verir. Zuheyr'in "Bana hiçbir şey bırakmıyor musun?" sorusuna şu cevabı verir: "Sana son mirasımı bırakıyorum: Şiir becerimi." Zuheyr'in "Zaten şairim" demesi üzerine "Hayır" der, "Herkes bilir ki şairlik ailemizin bir mirasıdır ve ben bu mirası sana bırakıyorum."
Sayfa 93 - Zuheyr bin Ebi SulmaKitabı okudu
Fe­laket üzerine konuşulamaz dediğimiz an, felaket üzerine konuşmaya çoktan başlamışızdır.
Sayfa 121 - Orpheus ÇıkmazıKitabı okudu
Sözgelişi, içi geçmiş tarih hocalarının söylediklerinin aksine, gerçekte Yeniçeri Ocağı kapatılmamıştır. Esas duruş, yalnız kent değiştirdi o kadar. Şimdi esnaflığın, ticaretin daniskası yapılıyor. Üstelik Ocaklar'ın sayısı 2 oldu. E, iktidar denilen kuş, artı-değer'in paylaşılması üzerine kurulmuştur. Üleşmek, mülkün temelidir!
Bütün birlikteliklerimizin, dostluklarımızın temeli ne kadar da güvensiz, soğuk yağmurlar, kötü havalar ne kadar da yakın, her insan ne kadar da yalnız!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.