Ama ne de olsa çoğunluğun dinidir İslam; içerdiği çok sayıdaki farklılığı ve görüş ayrılığını yok sayarak "Tek yol İslam" demek, İslam'ın büyük farklılıklar gösteren yorumlarından hiç söz etmemek entelektüelin rolü değildir bence. Tek biçimli olmaktan çok uzak, karma nitelik taşıyan bir din ve bir kültürdür ne de olsa İslam.
Hepimiz bir toplumda yaşıyoruz; kendi dili, geleneği ve tarihi olan bir milliyetin mensuplarıyız. Entelektüeller bu fiili durumların ne ölçüde kölesi, ne ölçüde düşmanıdırlar?
Reklam
Entelektüel her zaman yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerde durur.
Sürgünün bakış açısı diyebileceğimiz şeyin entelektüele sağladığı ikinci bir avantaj ise şeyleri sadece şu an oldukları gibi değil, nasıl o hale geldikleri açısından görme eğiliminde olmanızdır. Karşınızdaki durumlara kaçınılmaz değil de olumsal; doğal ya da tanrı vergisi, bu yüzden de değiştirilemez, geri çevrilemez ve kalıcı şeyler olarak değil de insanlar tarafından yapılan bir dizi tarihsel seçimin sonuçlan olarak, yine insanlar tarafından yaratılan toplumsal olgular olarak bakmanızdır.
Kitle iletişim araçları geleneksel entelijansiyanın kapalılığını kırarken, sahip olduğu değerlendirme normlarını ve değerler skalasını da tahrip etmişlerdir.
"Kişi benimsediği görüş her neyse, onu nasıl benimsemeye başladığı gösterebilir sadece."
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.