Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Adamın biri Rasulullah'a, 'Hem servetim gitti, hem de vücudum hastalıklar içerisinde' diye şekva etti. Bunun üzerine Efendimiz (sav) buyurdular ki: Zarara uğramayan servette ve hastalık görmeyen insanda hayır yoktur. Allah Teala bir kulu sevdiği vakit ona musibet verir, verdiği zaman da ona sabretmesini öğretir."
Sayfa 130
Vallahi bu nasiptir ...!
Kur’an’da Resulullah Efendimiz (sav) ile alay eden ve onun mesajını samimiyetsiz bir biçimde dinleyenler için Allah, “Onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne örtüler çektik, kulaklarına da ağırlık verdik,” diye buyurur..
Reklam
Efendimiz (sav) bir hadisi şerifinde: "Kendini bilen Rabbini bilir buyurmuştur." Bir insanın kendini bilmeden Rabbini bilmesi söz konusu değildir. Zira kendini bilen Rabbini bildiği gibi Rabbini bilen de haddini bilir.
Sayfa 100 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Rasulullah Efendimiz (sav): Hangi Müslüman hastalağında Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn (لاَ إِلهَ إِِلاَّ أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ) duasını kırk kere okursa ve bu hastalığından ölürse kendisine Şehid sevabı verilir. Eğer iyileşirse bütün günahları affedilir ( Tergib ve Terhib Hadis kitabı cilt 6 sh 460)
Hz. Peygamberimiz Efendimiz "Recep Allah'ın ayıdır (şehrullah), Şaban benim ayımdır (şehrî), Ramazan ümmetimin ayıdır (şehrü'lü ümmetî)." buyurmuştur.
Peygamber efendimiz(sav) yorulduğu zaman eşi Hz.Âişe'ye ”konuş da gönlüm ferahlasın Âişe” derdi...
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Peygamber Efendimiz (sav) eve zamanlı zamansız, sevinçli kederli geldiğinde, hemen karşısına dikilip sorular sormaz, bütün ihtiyaçlarını büyük bir samimiyetle yerine getirir; O’nun anlatmasını beklerdi.
Sayfa 46
Rabbimiz insan hallerini de evirip çevirmektedir. İnsan farklı zamanlarda farklı tecelliler yaşar. Efendimiz(sav) şu duayı çok yapardı: “Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl! ”
Resûlullah Efendimiz dünya metâına ehemmiyet vermemiş, sâir Peygamberan-ı Kirâm gibi dünyevî miras bırakmayacak kadar fukara yaşamıştır. Hz. Hasan ve Hüseyin Efendilerimiz Hz. Peygamber'den yavru deve istiyorlar. Çocuklarımızın bizden oyuncak istedikleri gibi... Efendimiz; "Yavrularım onu alacak para yok. İster misiniz ben deve olayım size?" deyip onları sırtına alıp oynatacak kadar müşfik bir dededir.
Kişisel Hataların Toplumsal Etkileri
Ashâb-ı Kirâm'dan Numan bin Beşir radıyallahu anh, Müslümanlara minberden su nasihatte bulunmuştur: "Ey insanlar! Aranızdaki sefih kişilerin kötülüklerine engel olun. Ben, Resulullah Efendimiz (sav)'dan söyle duydum: 'Bir düşünün! Denizde yolculuk eden bir gemide insanlar, geminin odalarını paylaşır ve herkese bir mekân düşer. Geminin en alt katındakilerden birisi, eline bir balta alır ve geminin tabanını delmeye koyulur. Diğer yolcular bu kişiye, 'Ne yapıyorsun?' diye sorduklarında; o, 'Burası bana ait, burada istediğimi yaparım,' der. Eğer gemidekiler, bu kişinin ellerini tutarak ona engel olurlarsa hem kendileri hem de o kişi kurtulur. Ancak kimse ona engel olmazsa gemi batar ve hem gemidekiler hem de o kişi boğulur." Bazı hatalar/günahlar vardır ki zararları toplumsaldır. Bunlar, yalnızca günahı işleyenlerle veya başlatanlarla sınırlı kalmaz. Fitne ve kargaşa sebebiyle geniş kitlelere sıkıntı ve musibet olarak döner; kurunun yanında yaşı da yakar. Bir kişinin hatası, büyük bir orduyu bile perişan edebilir. Bireysel davranışların her zaman toplumsal sonuçları olmuştur ve olacaktır. Modern zamanın günümüz insanlarına sunduğu "sınırsız özgürlük" kavramından da cesaret alarak her platformda özgür olduğunu ve dolayısıyla her istediğini yapabileceğini söyleyenler bulunmaktadır. Bu bireylerin eylemleri, hata ve günahları kaçınılmaz olarak diğer insanlara da olumsuz etki edecektir. Bu bağlamda, toplumun genel iyiliğini düşünerek, etrafımızda şuursuzca yaşanan ve değerlerimize uymayan çirkin davranışlara müdahale ederek engel olunması gerekmektedir.
Sayfa 60 - Ketebe DergiKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.