Bir şarkının mısralarını okuyan Bilbo
Earendil diye bir denizci vardı Arvernien’ de gezinip duran; yolculuk etmek için bir gemi yapmtştt Nimbrethil’de kesilmiş bir ağaçtan yelkenlerini safgümüşten örmüştü, tştl tştl gümüştendi lambaları da bir kuğu boynuydu pruvası ve ıştklarparlardı bayraklarında. Yekpare, zincirli bir zırhı vardt Kadim krallardan kalan, riinlerle çentilmişti parlak
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç.
Reklam
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç. Bozkurtların
Mısır-Israil harbinden sonra muzaffer yahudi generali, galibiyetin sırrını şöyle açıklar: "Yavuz'un geçtiği yolu takip ettik; baskın tehlikesine ihtimal vermedik, çünkü müslümanların 'Tarih' okumadığını biliyorduk!.." Bağrımızı köz gibi yakan bu sözler, ecdadımızı ve tarihimizi bilmeyen bizler için mağlubiyetten de acıdır.
Frazer'in Altın Dal'ı gibi insanbilimsel bir inceleme, mantıksız insan inançlarının çeşitliliğiyle bizi etkiler. Bu inançlar bir kültüre bir kez yerleştiklerinde, sürdürülür, evrilir ve çeşitlenirler ve bu durum bir anlamda biyolojik evrimi anımsatır. Yine de Frazer bazı genel prensipler keşfetmiştir, örneğin "homeopatik büyü" ismiyle tanımladığı inançlarda tılsımlar ve büyülü sözler etkili olmayı amaçladıkları gerçek dünya nesnesinin bazı sembolik yönlerini ödünç alırlar. Acı sonuçlar doğuran bir örnek, toz haline getirilen gergedan boynuzunun cinsel gücü arttırıcı özellikler taşıdığına inanılmasıdır. Baştan aşağı saçmalık olan bu efsane, gergedanın boynuzunun erekte olmuş bir penise benzemesinden ileri gelir. "Homoeopatik büyünün" bu kadar yaygın olduğu gerçeği, savunmasız beyinlere bulaşan saçmalığın tamamen tesadüfî ve keyfi olmadığı fikrini uyandırır.
— Bir felaket ne kadar geç gelirse o kadar iyidir! Nasreddin Hoca'nın konuşan eşeği fıkrasını bilmiyor musun sen? Nasreddin Hoca, İran, Maveraünnehir ve Anadolu'nun tüm fıkralarının yarı-efsane kahramanıydı. Şirin anlattı: — Yarı deli bir kral, Nasreddin'i eşek çaldığı için idama mahkûm etmiş. Tam idam edilecekken Nasreddin haykırmış: "Bu hayvan aslında benim kardeşimdir, bir büyücü onu bu kılığa soktu, bir yıllığına bana teslim edilirse bizim gibi konuşmayı öğretirim ona!" Aklı karışan hükümdar sanığa vaadini yinelettirmiş, sonra da hükmünü vermiş: "Öyle olsun! Ama günü gününe bir yıl içinde bu eşek konuşmazsa idam edileceksin." Oradan ayrılırken karısı Nasreddin'in yakasına yapışmış: "Böyle bir şeyi nasıl vaat edebildin? Bu eşek konuşmayacak, biliyorsun." "Tabii ki biliyorum," diye cevap vermiş Nasreddin, "ama bir yıl sonra kim öle kim kala? Bir yıl içinde kral da ölebilir, eşek de ölebilir, ben de ölebilirim." Prenses devam etti: — Eğer zaman kazanmayı becerebilseydik, Rusya belki de Balkanlar'da veya Çin'de çıkacak savaşlarla uğraşmak zorunda kalacaktı. Üstelik çar da sonsuza kadar kazık çakacak değil ya, o da ölebilir, altı yıl önce olduğu gibi yeni ayaklanmalar ve isyanlarla tahtı sarsılabilir. Sabredip beklemeliydik, biraz kurnaz olmalı, hık mık etmeli, iki büklüm olup yalan söylemeli, sözler vermeliydik. Doğu bilgeliği denen şey budur ezelden beri; Shuster¹ bizi Batı ritmiyle ilerletmeye çalıştı, ama gemiyi de batırdı.
Sayfa 309 - Yapı Kredi Yayınları, 65. Baskı. Çev: Ali BerktayKitabı okudu
Reklam
kendimizi kainatın en mükemmel canlısı olarak gören bizler, insanlara öldükten, hayvanlara ise nesli tükendikten sonra 'efsane' muamelesi yaparız.
Der ki eski bir efsane, Kral Midas bilge Silenos'u, Dionysos'un eşlikçisini, uzunca bir süre ormanda kovalamış, ama yakalayamamış. Nihayet, bir gün eline düştüğünde sormuş Silenos'a kral, insanlar için en iyi ve en mükemmel şeyin ne olduğunu. Kaskatı ve kıpırtısız durarak susmuş daimon, kral tarafından zorlanıncaya kadar; sonunda kulakları çınlatan bir kahkahayla birlikte şu sözler dökülmüş ağzından: "Zavallı, bir günlük ömürlü tür, rastlantının ve kederin çocukları, duymamanın senin için en hayırlısı olduğu şeyi söylemeye niye zorlarsın beni? En iyi şey senin için tamamen ulaşılmazdır: doğmamış olmak, var olmamak, hiç olmak. En iyi ikinci şey ise senin içindir - en kısa zamanda ölmek."
(…) hayatı, akıl hesap ve kitap üzere yarat­mışlar, şiir efsane ve kıssayla değil! Senin o sözlerin efsanedir, şiirdir, kıssadır, hayalciliktir, o güzel defterin içindeki sözler gi­bidir, hayatın başka bir dili var, başka bir hesabı var, başka bir kitabı var, doğrudur!
Sayfa 206 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
326 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.