General Douglas MacArthur komutasındaki Amerikan birlikleri o zamana dek hiç yabancı işgal yaşamamış Japon topraklarına çıktı.
Ulusal sürekliliğin simgesi olarak kabul edilen imparator, tahttan çekilmeye zorlanmasa da bir daha hiçbir faal siyasal rol üstlenmedi. Yeni bir anayasa yapıldı ve onun olağanüstü 9. maddesinde şu açıkça beyan edildi: "Japon halkı, ulusun egemen bir hakkı olarak savaştan ve uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için güç kullanma tehdidinden veya kullanımından daimi şekilde feragat etmektedir”; bu itibarla, hiçbir kara, deniz ve hava kuvveti veya herhangi diğer bir silahlı güç muhafaza edilemez; “devlete savaş hakkı tanınmaz." Yeni başbakan, Baron Kijuro Shidehara, yurttaşlarına bunun Amerikan işgal kuvvetlerinin dayattığı bir şart olduğunu açıkladı ama daha sonradan bu şartı onun istediği ve herhangi bir muhalefetle karşılaşmamak için fikir babası olarak MacArthur'u gösterdiği ortaya çıkacaktı.
Kadın erkeğe teslim olur; erkekte sisteme teslim olmuştur zaten. Ben bir erkeğim, erkeğin egemen olduğu sistemin özellikleri ile büyüdüm. Bir erkek olarak bir daha asla egemen olmak istemiyorum. Ve asla olmayacağım da.